Jesus kurtarıcı mı?

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Portekiz'e Jorge Jesus ile görüşmeye gittiğini önce A Spor duyurdu. Bu konuda mütevazı olamayacağım. Habercilik söz konusu olduğunda A Spor hep bir adım önde gitmiştir. Sonrasında bir önemli habercilik başarısı da Skorer ekibinden geldi ve Jesus ile Ali Koç'un birlikte fotoğrafı yayınlandı. Ardından kulüp, "Jesus ile anlaşma sağlandı yaklaşımı doğru değil" açıklamasını yaptı. Anlaşılan Ali Bey, Galatasaray'ın Falcao'da yaşadığı açmaza düşmemek (Abdürrahim Albayrak- Falcao fotoğrafını hatırlayalım) ve pazarlıkta elini güçlü tutmak istiyordu. Geldiğimiz noktada Jorge Jesus'un Sarı-Lacivertli takımın en güçlü teknik direktör adayı olduğuna şüphe yok. Ancak isteklerinin çok fazla olduğu söyleniyor. Jesus, çalıştırdığı son dört takımla da şampiyonluk yaşadı. On altı yıldır kulüp takımı deneyimi olmayan Löw'e kıyasla mücadeleye çok daha hazır. Her yeni seçimin risk taşıdığını unutmasam da taraftarı en çok mutlu edecek ve en hızlı uyum sağlayacak ismin Portekizli teknik adam olacağı düşüncesindeyim. Artık başarı için hiçbir mazereti kalmayan Ali Koç açısından beklenen kurtarıcı Jesus olabilir. Disiplinli, agresif ve tam bir taktisyen olan Portekizli, Fenerbahçe'nin yeni hocası mı? Onu da yakında göreceğiz.

CANIM CİCİM GÜNLERİ BİTTİ
Valerien İsmael'in futbol sahnemize çıkışı etkileyici olmuştu. Deplasmandaki Trabzonspor beraberliği ve farklı Alanya galibiyeti sonrası atılan manşetleri ve ekranlara yansıyan konuşmaları hatırlarsınız. Maalesef bir kişiyi baş tacı yapmayı da yerin dibine sokmayı da abartılı şekilde yaşıyoruz. Sözlüğümüzde "itidal" kelimesi yok. İsmael, Giresun ve Kasımpaşa maçlarında oyun şifresi çözülmüş ve kafasındaki sistemle, eldeki kadrosu uyumsuz bir teknik adamın çaresizliği içindeydi. Beşiktaş'ın ve Valerien İsmael'in bir seçim yapması gerek. Altı, yedi yeni transferle şekillenecek yeni bir oyun felsefesi için Başkan'ın elini cebine atması da zaruri. Ama para bulmak adına Rıdvan gibi bir genci dört, dört buçuk milyona satmanın akıllıca olmadığını söylemeliyim. İsmael'in kafasındaki oyun stratejisini uygulamak Beşiktaş gibi büyük takımlar için kolay değil. Nihayetinde rakiplerin çoğu Kasımpaşa'dan farklı olmayacaktır. İsmael bu şekilde kendi silahıyla vurula vurula sistem değiştirir. Hoca'nın rakibe ve oyuna göre el değiştirmesi şart. Mutlaka kafasında yeni planlar gelişmiştir. Zamana ve aklındaki sisteme uygun oyunculara ihtiyacı var. İşi kolay değil.

YENİ BİR SEÇİM
Galatasaray seçime alıştı. Camia için önemli bir sürecin arifesindeyiz. Mevcut mali yapı ve eldeki oyuncu havuzuyla başkan adaylarının ellerini taşın altına koyduğuna şüphe yok. Elbette Galatasaray başkanlığı büyük bir şereftir ve böyle bir şans kolay elde edilmez. Ama sonrasında ibra edilmemek ve başarısız damgası yemek de var. Dolayısıyla iki aday da sıkıntılı dönemde ve yeni spor yasasının kıskacında zor bir göreve soyunuyor. Her şeyden önce seçilecek yönetimin ivedilikle sıcak para girdisine ihtiyacı var. Borçsuzluk kâğıdı almak için futbolcuların ödemelerini Mayıs sonuna kadar tamamlamaları gerekiyor. Haziran ayında da döviz olarak transfer taksitleri ödenecek. Hadi bunlar atlatıldı diyelim. Yüksek olasılıkla yeni bir teknik adam ve onun planına uygun yeni transferler gerekiyor. Sportif başarı yeni yönetimin elini rahatlatacak en önemli koz. Ama bunun için de doğru strateji ve para gerekiyor. Özetle seçimle birlikte her şey yeniden başlıyor.

TRABZONSPOR EKONOMİSİ
Trabzon şölene hazırlanıyor. Şehre değil uçak, otobüs bileti bulmak bile zor. Maç bileti ise hayal. Beş bin liraya bilet bulan kendini şanslı görüyor. Türkiye'nin dört bir yanından, Avrupa'dan hatta delice gelebilir ama Amerika'dan bile Antalya maçına gelenler var. Şampiyonluk maçı şehrin ekonomisini uzun süredir görülmedik şekilde canlandırdı. Oteller dolu, kulüp ürünleri yok satıyor. Başta restoranlar olmak üzere tüm esnaf şampiyonluk görmeye gelecek binlerce Trabzonspor taraftarını ağırlamanın hazırlığını yapıyor. Kiralık araç bile kalmamış durumda. Uzun lafın kısası hem şampiyonluk coşkusu, hem de bayram üzeri cepleri doldurmanın keyfi var Trabzon'da. Kupa seremonisinin Altay maçında yapılması ve İstanbul'da düzenlenecek etkinlikleri de sayarsak Trabzonspor şu dönemde darphane gibi çalışacak demektir. Bu şampiyonluğun mimarlarına gelince... Başkan Ağaoğlu, Avcı ve takımın büyük bölümü için ilk şampiyonluk bu... Onların da büyük bir heyecan yaşadığını tahmin etmek güç değil. Gün Trabzon'un, gün Trabzonsporluların günü. Para kazanmak da cabası.