Pjanic ile Hamsik
- Ender Bilgin Yazıları
- 25 Eylül 2021, 20:34:42, Güncelleme: 26 Eylül 2021, 06:50:10
Pjanic ile Hamsik, Beşiktaş ve Trabzonspor için oyuna akıl koyan, takımı yönlendiren, hücuma kalite katan yetenek ve zekaya sahip iki usta. Peki, Fenerbahçe ve Galatasaray'da aynı niteliklere sahip isim var mı? Mesut, oynadığı mevki itibariyle tam olarak oyunu yönlendirme imkânına sahip olmasa da, bu özellikleri var mı? Var. Peki, bunu sahaya yansıtabiliyor mu? Hayır... Meziyetlerine çok güvendiğim İrfan Can bir türlü sağlıklı olmadığı için onu da sayamıyorum. Gelelim Galatasaray'a. Feghouli oyuna yön verebilecek yeteneklere sahip mi? Evet. Yapabiliyor mu? Kesinlikle hayır. Cicaldau için de sabretmek gerek. Şu haliyle bu işi sırtlayamaz. Oyun liderleri üzerinden örnek vermek istedim. Ama başka bazı bölgelerde de bu takımlar arasında benzer farklılıklar var. Maç içinde bir takım için sadece pozitif bölümler yoktur. Kriz anlarında imdat kolunu çekebileceğiniz, çözüm üretecek isimlere de ihtiyacınız olur. Oyun liderleri bu yüzden çok daha önemli. Bu anlamda kadroları dezavantajlı olanların yapabilecekleri tek şey takım olmak. Birlikte hareket edip, düşünmek ve mücadele etmek. Fenerbahçe ve Galatasaray ancak bunu yapar ve oyun anlamında gelişim kaydederlerse, Beşiktaş ile Trabzonspor'a rakip olabilirler. Sezonun kaderini bu gerçek belirleyecek.
Bir reklam filmi
Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın son dönemde bir kripto para firmasının reklamlarında boy gösteriyor. Peşinen söyleyeyim, spor dünyasındaki ünlü isimlerin Reklamlarda oynamasına falan karşı değilim. Senaryosu elbette önemli. Örneğin Mustafa Denizli yakın zamanda oynadığı reklamda şampiyonluk tıraşı olduğunu söylerken, üç büyüğü şampiyon yapmasına atıfta bulunuyordu. Sergen Hoca da oynadığı reklamda "kazanmanın" şifrelerini veriyor. Buraya kadar sorun yok. Belki hocanın bel boy kıyafetiyle ekrana gelmesini eleştirenler çıkabilir ama ben daha çok reklamın dış sesindeki bir ayrıntıya takıldım. Hatırlarsanız geçen sene "Takım Oyunu" yorumcusu, Sergen Yalçın'ın takım arkadaşı ve ağabeyisi Feyyaz Uçar, hocaya "Sergen" demiş ve bazı kesimlerden eleştiri almıştı. Şimdi bu reklamda Hoca'dan "Sergen" diye bahsediliyor. Metin aynen şöyle: Sergen gibi siz de kripto dünyasına kolayca dahil olun. Peki, bu ne şimdi? Neden Sergen Yalçın değil? Asırlık çınar Beşiktaş'ın hocasından bir spor programındaki takım arkadaşının değil de, bir reklamdaki dış sesin Sergen diye bahsetmesi şık mı? Olmamış! Hoca için de, reklam veren için de hoş değil.
Ne anladık bu işten?
Fenerbahçe transfer döneminin son düzlüğünde dört oyuncu aldı. Berisha, Rossi, Crespo, Meyer. Şimdi küçük akıl oyunları yapalım. Valencia'yı mı, Berishayı'mı tercih edersiniz? Rossi'yi mi yoksa Pelkas'ı mı oynatırsınız? Gustavo mu, Miguel Crespo mu? Düşünmezsiniz bile! Peki, Meyer mi, Sosa mı? Meyer diyen kaç kişi çıkar acaba? O zaman bu transferler neden yapıldı? Tek açıklaması kadro derinliği açasından yedek oyuncu bulundurmak olabilir. Öyleyse uzun kontratlı, yabancı transferlere ne gerek var? Hele bu yabancı kuralıyla! Uzun lafın kısası Kim Min-Jae dışında ilk on bir oyuncusu transfer edilmedi. Serdar, Rossi ve Berisha "belki" kadroyu zorlar. Burak Kapacak'ı nedendir bilinmez halen göremedik. Özetle, Fenerbahçe'nin transfer mühendisliğindeki sorun devam ediyor. Caulker ile başlayan ve Crespo ile biten süreç bunu açıkça ortaya koydu. Maçlar da sağlamasını yapmamızı sağladı. Fenerbahçe eğer bir şeyler başaracaksa eldeki eski oyuncularla başaracak. Ama Ocak ayında ilk on birde oynayacak en az bir kanat oyuncusu ve bir sekiz numara almak şart!
Gençler ve sonuçlar
Daha önce bu köşede; "Galatasaray geleceğin takımını kurmak adına yerli ve yabancı genç oyuncular transfer etti ama yarışırken gençleşmenin bir bedeli olmaması mümkün mü?" diye sormuştum. Bu zorluğa ilişkin sıkıntıları fazlasıyla yaşıyor sarı-kırmızılı takım. Ancak işin biraz daha zor hale gelmesinde son derece formsuz olan Fatih Terim'in de etkisi var. On puan kaybedilen son dört maçın devre arasında on oyuncu değişmiş. Belli ki kadro seçimi ve hamlelerde Hoca'nın ciddi bir tereddüdü var. Buna bir de genç oyuncuları taşıyacak Feghouli, Babel, Muslera vb. tecrübeli isimlerin formsuz ve konsantrasyonu düşük görüntüsü eklenince işler sarpa sardı. G.Ssaray'ın ve Fatih Terim'in işi zor. Eğer Fatih Hoca sıkıntıları doğru teşhis eder ve doğru hamleler yapabilirse orta vadede takımı toparlayabilir. Ama bunun için kendisini de toparlaması şart.