Kimler kaybetti
- Ender Bilgin Yazıları
- 25 Haziran 2021, 20:58:22, Güncelleme: 26 Haziran 2021, 06:50:09
A Milli Futbol takımı tarihinin en kötü turnuva performansını sergileyerek, çok kötü bir futbol, 0 puan ve -7 averaj ile EURO 2020'ye havlu attı. Macaristan'ın çeyreği kadar futbol oynayamadık.
Üzüldük. Sinirlendik. İsyan ettik.
Hamasete kapılmadan bilançoyu önümüze koyalım. Kimler mi kaybetti?
Kötü bir kamp dönemi, kötü rakip analizi, kötü kadro seçimi, kötü hamleler ve son derece kötü maç sonu açıklamaları hesaba katıldığında teknik direktörümüz Şenol Güneş bir numaralı kaybedendir.
Maç içindeki umursamaz vücut dilleri, fizik zaafları, takım içindeki gruplaşmaları ve berbat mücadeleleri ile hem marka imajımızı hem de kendi market değerlerini yerle bir eden futbolcularımız ikinci kaybedendir.
Hocayı doğru yönetemedikleri, futbolcularla teknik ekip arasında köprü olamadıkları, turnuva organizasyonunu iyi yapamadıkları ve milli takımın felaket performansını ülkeye reva gördükleri için Futbol Federasyonu üç numaralı kaybedendir.
Dahası var… Yatırdıkları paralar güme giden sponsorlar, organizasyondan dolayı satış/rating ve reklam beklentisi büyük olan yazılı ve görsel medya, milli takımın başarısına endeksli olarak satış ve pazarlama umudu olan turizmciler, elektronik ve yiyecek sektörü vs.
Elbette statları dolduran, ekran başında kahrolan milyonlarca futbolsever en büyük kaybeden oldu.
Uzun lafın kısası ülke futbolu kaybedenler kulübüne döndü.
Eh, bir zahmet hesabı verilsin!
AZİZ YILDIRIM'IN GÖLGESİ
Aziz Yıldırım kongre öncesinde eski yönetimindeki arkadaşlarıyla birlikte kamuoyunun karşısına çıkarak Ali Koç'a resmen bayrak açtı. Seçime girmese bile artık sahaya indiğini ve aktif muhalefet yapacağını gösterdi. Yıldırım'ın konuşması "Ben daha ölmedim.
Bir gün geri dönebilirim" mesajı oldu. Kısa süre önce A Spor'a verdiği röportajda sarf ettiği ifadeyi tekrarlayarak "Ben Fenerbahçe'nin kendisiyim" demesi de açık bir meydan okumaydı. Aziz Yıldırım'ı sever ya da sevmezsiniz, üslubunu ağır ya da kararında da buluyor olabilirsiniz ama söylediği her söz Fenerbahçe camiası için önemlidir. Kongre Yıldırım'ın açıklamalarının gölgesinde gerçekleşecek.
Ali Koç tek başına kongreye girse de aslında selefinin gölgesi hep üzerinde olacak. Fenerbahçe'nin geleceğini tehlikede gören, Aşırı harcama yapıldığını savunan, Ben olsam Emre ile devam ederdim diye konuşan, Ali Koç'u tek bir ağaç dikmemekle suçlayan ve Fenerbahçe'ye başkan olan herkes şampiyonluk vadetmek zorundadır diyen Aziz Yıldırım, Ali Koç'un zaten zor olan ikinci dönemini daha da zor hale getirmeyi başardı. Basketbol şubesine talip olup, Obradoviç'i yarın geri getiririm demesi de bir başka meydan okumaydı.
Peki, bu toz duman ortam Fenerbahçe'ye başarı getirir mi?
Bu iş kayıkçı kavgasına dönerse camiada huzur kalır mı?
Bu durumdan en çok rakipler fayda sağlamaz mı? Bu ve benzeri sorular orta yerde duruyor. Fenerbahçe'yi zor günler bekliyor.
MALUM DEDİK MALUL OLDUK
Geçen hafta "Beşiktaş, Sergen Yalçın ile anlaşma sağladı" demiş ve bu durumu "malumun ilamı" olarak nitelemiştim. Bir hafta sonra gerçekleşen anlaşma için,"hah işte söylediğim gibi" diyecek değilim. Sergen Yalçın'ın Beşiktaş ile anlaşma süreci her iki tarafı olduğu kadar beni de malul etti. İş bitti diye düşünürken, her şey tepe taklak oldu. O kadar ki Sergen Hoca köprüleri attı. "Artık geri dönüş yok" dediği bile söylendi.
Başkan'ın da tepki gösterdiği konular vardı elbet. Örneğin telefon trafiği sırasında Hoca'nın ünlü bir televizyoncunun yatında olmasından rahatsızlık duyduğu haberleri geldi. Yönetim içinden hocanın fiyat yükseltmesinden ve taraftarla karşı karşıya kalmaktan dolayı huzursuz olanlar vardı.
Sergen Yalçın da "Şampiyon Hoca" olarak bir aydan fazla beklemeyi hazmedemiyordu.
Bazı yöneticilerin kendisine danışmadan transfer görüşmeleri yapması da onun açısından kabul edilmezdi. Sonuçta iki tarafın da haklı olduğu konular bulunduğunu kabul edelim. Ancak yaşanan bu süreç her iki tarafı da çok yıprattı.
Bu gerçek. İki kupalı sezonun ardından yaşanan bahar havasının bozulduğu da bir başka gerçek.
Bundan sonra hoca-yönetim ilişkileri "duygusal" değil, "matematik" yürüyecek. Sezon içinde bu durumun yol açacağı irili, ufaklı sıkıntılara herkes hazır olsun.
GEÇ KALMA ALIŞKANLIĞI
Fenerbahçe teknik direktör seçiminde yine geç kaldı. Aykut Hoca da gördüğümüz senaryonun bir benzerini Emre Belözoğlu'nda yaşadıktan sonra, Fenerbahçe kamuoyu haftalardır yeni teknik adamı bekliyor.
Başkan bu ismin yabancı olacağını ilan etmişti. Yani yeni hocanın önce takımını, sonra rakiplerini ve elbette ülke futbolunun dinamiklerini tanımak için zamana ihtiyacı olacak.
Bu arada yapılması gereken transferler, planlanması gereken kamp dönemi ve oturması gereken yeni oyun planı var. Ali Bey iletişim kurdukları hocaların Türkiye'ye gelmek istemediğini söyleyerek beklentileri düşürdü. Bence kullanılmaması gereken bir ifadeydi. Öncesinde hoca adayları için Bielsa seviyesinden bahsettiği için, tepkiyi azaltmak adına böyle konuşmuş olabilir.
Her iki açıklama da yanlış oldu.
Yapılan ve yapılamayan şeyler geride kalan üç yıllık icraat döneminden yeteri kadar ders alınamadığını gösteriyor. Ezcümle, bundan sonra çok daha planlı ve doğru hamleler yapmak gerek. Sürekli tekrar etmekten yoruldum. Artık bu işin "pardon"u kalmadı. Aksi taktirde dolu tribünler önünde Kadıköy gerçeğiyle yüzleşmek var. Ali Bey için taraftarlarla karşı karşıya gelmek hiç hoş bir yüzleşme olmaz.
YARININ YILDIZLARI A SPOR'DA
Pandemi süreci alt yapılara yönelik pek çok organizasyonu olumsuz etkiledi.
Bazı turnuvalar yapılamadı. Genç futbolcuların gelişim süreci sekteye uğradı. Şimdi, yara sarma dönemi.
U19 Gelişim Ligi gecikmeli de olsa play off aşamasına kadar geldi. Yarının yıldızları Temmuz ayının ilk haftasında Antalya'da sahne alacak. Dört büyükler bu kez gençleriyle rekabet edecek. Yeni yabancı kuralının devreye girdiği şu süreçte başta büyük takımlarımız olmak üzere, Süper Lig'e oyuncu vermesi gereken 18,19 yaş kuşağındaki takımların yıldızlarını bu şampiyonluk mücadelesinde izleme fırsatı bulacağız. Heyecan 4 Temmuz'daki Galatasaray-Beşiktaş Çeyrek Final maçıyla start alacak. Ezeli rekabet bir yana, yakın gelecekte Süper ligde göreceğimiz genç yıldızları izlemek futbolseverler için ayrı bir keyif olacaktır. A Spor'a bekliyoruz.