Yine olmadı
- Ender Bilgin Yazıları
- 21 Ağustos 2017, 03:19:12
Daha sezon başı olmasına rağmen Trabzonspor maçı kritik bir virajdı Fenerbahçe için.
Geçen sezon evinde oynadığı 17 lig maçının 9'unda puan kaybetmiş, sezona ligde ve Avrapa'da düşe kalka başlamış sarı-lacivertli takımın beyaz bir sayfa açabilmek için tribünleri dolduran taraftarına iyi futbol ve galibiyet izlettirmesi gerekliydi. Oysa statükocu bir teknik adam olan Aykut Kocaman'ın Guliano ve Soldado'yu kenarda oturtup, üstüne bir de çift ön libero tercihi yapması F.Bahçe'yi pasifize etmişti. Ersun Yanal'ın Bongonda yerine Bero tercihinde bulunması da benzer bir tedirginliğin ürünüydü.
Burak'ın erken gelen golü maçın temposunun F.Bahçe adına biraz olsun artmasına yol açtı. Aynı Burak sakatlanıp çıkarken Ersun Hoca'nın Rodellega yerine N'doye'u oyuna sürmesi Sarı-Lacivertlilerin ekmeğine yağ sürdü. Fenerbahçe ne zaman tempoyu yükseltse Trabzonspor'u zorlamayı başardı. Ancak bu durum Valbuena'nın yakaladığı bir pozisyon dışında ofansif zenginliğe yol açmadı. Bu sıkıntıda oyuna akıl ve üretkenlik koyacak futbolcu eksikliğinin rolü büyüktü. İlk yarının sonunda Alper'in kişisel becerisiyle kaydettiği gol Fenerbahçe'nin soyunma odasına moralli gitmesini sağladı. İkinci yarıda Guliano'yu oyuna alarak başlayan Fenerbahçe için şartlar daha iyi gözüküyordu. Bu defa da savunmadan çıkarken kaptırılan top ve Volkan'ın kapattığı köşeden yediği golün yaşattığı şokla yüzleşti Fenerbahçe.
Ardından her geçen dakika, Fenerbahçe'nin biraz daha tedirgin ve telaşlı oynamasına yol açtı.
Yusuf Yazıcı çıkmazdı
Ersun Yanal'ın Yusuf'u kenara alması bir başka kritik tercihti. Böyle olunca orta alanı rakibine bırakan Trabzonspor son bölümde iyice geriye yaslanıp, Fenerbahçe'nin oyunu rakip alana yıkmasına yol açtı. Kucka'nın refleks olarak yaptığı penaltı ve Valbuena ile gelen beraberlik golü Fenerbahçe'ye derin bir nefes aldırdı. Sonrası tam anlamıyla tek kale maçtı. Fenerbahçe denedi ama üstünlük sayısını bulamadı.
Hatta bir de gol tehlikesi yaşadı kalesinde.
Sonuçta Aykut Hoca'nın sezon başında korktuğu başına geldi.
F.Bahçe uyum dönemini yara alarak geçirmeye devam ediyor. Dost acı söyler ama bunda Aykut Hoca'nın tercihlerinin de payı var.
Geçen sezon evinde oynadığı 17 lig maçının 9'unda puan kaybetmiş, sezona ligde ve Avrapa'da düşe kalka başlamış sarı-lacivertli takımın beyaz bir sayfa açabilmek için tribünleri dolduran taraftarına iyi futbol ve galibiyet izlettirmesi gerekliydi. Oysa statükocu bir teknik adam olan Aykut Kocaman'ın Guliano ve Soldado'yu kenarda oturtup, üstüne bir de çift ön libero tercihi yapması F.Bahçe'yi pasifize etmişti. Ersun Yanal'ın Bongonda yerine Bero tercihinde bulunması da benzer bir tedirginliğin ürünüydü.
Burak'ın erken gelen golü maçın temposunun F.Bahçe adına biraz olsun artmasına yol açtı. Aynı Burak sakatlanıp çıkarken Ersun Hoca'nın Rodellega yerine N'doye'u oyuna sürmesi Sarı-Lacivertlilerin ekmeğine yağ sürdü. Fenerbahçe ne zaman tempoyu yükseltse Trabzonspor'u zorlamayı başardı. Ancak bu durum Valbuena'nın yakaladığı bir pozisyon dışında ofansif zenginliğe yol açmadı. Bu sıkıntıda oyuna akıl ve üretkenlik koyacak futbolcu eksikliğinin rolü büyüktü. İlk yarının sonunda Alper'in kişisel becerisiyle kaydettiği gol Fenerbahçe'nin soyunma odasına moralli gitmesini sağladı. İkinci yarıda Guliano'yu oyuna alarak başlayan Fenerbahçe için şartlar daha iyi gözüküyordu. Bu defa da savunmadan çıkarken kaptırılan top ve Volkan'ın kapattığı köşeden yediği golün yaşattığı şokla yüzleşti Fenerbahçe.
Ardından her geçen dakika, Fenerbahçe'nin biraz daha tedirgin ve telaşlı oynamasına yol açtı.
Yusuf Yazıcı çıkmazdı
Ersun Yanal'ın Yusuf'u kenara alması bir başka kritik tercihti. Böyle olunca orta alanı rakibine bırakan Trabzonspor son bölümde iyice geriye yaslanıp, Fenerbahçe'nin oyunu rakip alana yıkmasına yol açtı. Kucka'nın refleks olarak yaptığı penaltı ve Valbuena ile gelen beraberlik golü Fenerbahçe'ye derin bir nefes aldırdı. Sonrası tam anlamıyla tek kale maçtı. Fenerbahçe denedi ama üstünlük sayısını bulamadı.
Hatta bir de gol tehlikesi yaşadı kalesinde.
Sonuçta Aykut Hoca'nın sezon başında korktuğu başına geldi.
F.Bahçe uyum dönemini yara alarak geçirmeye devam ediyor. Dost acı söyler ama bunda Aykut Hoca'nın tercihlerinin de payı var.