Akortsuz Fener
1- Arsenal'in, yaptığım analizlerinde rakibi 4-1-4-1 dizilişiyle oynadığında yani 4 istasyondan oluşan bir takımla karşılaştığında zorlandığını görmüştüm.
Fener de Mehmet Topal'ı tek ön libero gibi kullanıp maça böyle çıktı.
2- Ama arkaya çok yaslandı.
Arkaya yaslanınca da 4 stoperden oluşan defans ve Raul, Fenerbahçe'ye Avrupa kupası maçlarında bugüne kadar yapmadığı sayıda top kaybı yaptırdı.
3- Buna öndeki Kuyt, Webo ve Sow'un aralarındaki top kayıpları da eklendi.
4- İki takım arasındaki en önemli fark ise rakibin topla adam eksilten en az 5 adamı varken; Fener'de bu özellikte adamın olmayışı ve öne gidemeyişiydi.
5- Bu yapıdaki bir oyun da ilk yarıda Topal, Yobo ve Alves'i savunmada ön plana çıkartıyor ama F.Bahçe rakip kaleyi tutan tek şutu olmadan ilk 45 dakikayı bitiriyordu.
Kişisel hatalar
6- İkinci yarıda Gökhan ve Emenike hamleleri aslında topu öne götürmeye yönelikti.
Ama araya ince pas konusunda Barcelona'dan sonra (bence) Avrupa'nın en iyi takımı olan Arsenal'in savunma arkasına kaçışları engellenemeyince ve ilk golde Gökhan, ikinci golde Volkan'ın kişisel hataları da eklenince skor bir anda 2-0 oldu.
7- Bu maçın skorunun dışında Fenerbahçe'nin oyun planının olmadığını, "Yanal takımları"nda görmeyi beklediğimiz yüksek tempo ve kondisyonun bulunmadığını, takım içerisinde ciddi bir akort sorunu olduğunu, koordinasyonsuz bu takımın da saha içinde yerleşim hataları yaparak rakibe çok pozisyon verdiğini görüyoruz.
8- Futbolcuların da "ruh" denen ve insanı iten o duygudan biraz uzaklaştığını. "Akort" ve "ruh" yoksa maç kazanamazsınız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.