Büyükler
1) Ersun Yanal demiş ki "Savunarak maçı kazanamam, topu kaleme az getirmeliyim. Kaleci Mert sıkıntı yaratabilir. Önde basmalıyım."
Bastı da Fenerbahçe, Galatasaray'a Topuz'un hatası dışında ilk 30 dakika bu sayede pozisyon vermedi.Ama 30 sonrası geriye, Ersun Yanal'ın kenardan "Öne çıkın'' ikazlarına rağmen yaslanınca pozisyon verdi.
2) Terim demiş ki "% 100 hazır olmadan önde çift santrforla, hele de derbilerde oynamam. Topuz'un kanadı sorunlu, oradan Amrabat'la yüklenirim."
Bu düşünce, Fenerbahçe her alanda basınca tutmadı. Sistem Selçuk'u da kaybettirdi ama Drogba, Amrabat ile oyun içinde yer değiştirerek F.Bahçe savunmasını 2 pozisyonda bozdu.
3) İki yıl önce Avrupa'nın uzaktan şut ile en çok gol atan takımı olan F.Bahçe, bu özelliğini unutmuş gözüküyordu. Kuyt koşuyor ama etkisiz kalıyor, Sow konsantre olamıyordu. Webo yalnız kaldı.
Salzburg maçının "aralarında hızlı oynama rekoru" kıran üçlüsü derbide iyi değildi.
"Alves atılır" demiştim
4) İlk yarının en iyisi Mert, en kötüleri Hamit ve Cristian'dı.
Kuyt ise geçmişine saygıdan sahada gibiydi sanki.
5) İkinci yarıda oyunu rakip alana yıkan G.Saray'dı. Cristian'dan vazgeçip, sistemi değiştirecekken, maçın başında twitter'daki dostlara "Türkiye'ye gelen en iyi stoper ama sinirli, her an atılabilir'' dediğim Alves atılınca G.Saray oyunu iyice yıktı.
6) Ama Davala, Hamit'i çok tuttu. Burak'ı almadı. Sneijder ve Drogba ağırlıklarını koysalar da şutlar ve Drogba-Selçuk'un kenar ortalarına kaçırdığı dışında pozisyon olmadı.
Uzatmada usta Drogba golü attı. Fenerbahçe dirildi, beraberliğe yaklaştı ama kupa büyüklerden Galatasaray'ın oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.