Nostaljik veda

Kolay değil nostalji dolu bir stada geliyorsunuz ve Ali Sami Yen Stadı diğer adıyla "veda stadı." Buradan mutlak galibiyetle çıkmak gerekir. Felsefe ve düşünce bu olmalıydı. Schuster de bunu uyguladı. Şimdi Ali Turan kendi bölgesinde açık verdi. O bölgeyi Holosko, İsmail Köybaşı olsun ilk yarı çok iyi kullandılar. Bunun neticesinde de bir penaltı kazanıldı. Ve sonuçta Guti'nin klas vuruşuyla bir gol geldi. Bugüne kadar eleştirdiğimiz Beşiktaş defansı olağanüstü gayretliydi. Ölü toplarda, bire birlerde hata yapmadılar. Kaleci Cenk'in de devleşmesi takımın direncini iyice artırdı. Nobre hücumda çok etkili görünmeyebilir ama Galatasaray defans oyuncularını bir hayli oyaladı. Üstelik bir de sayılmayan kafa golü var. O da tartışılacak bir pozisyon.

Nobre beni yanıltmadı
Hagi hamle yapması gereken teknik direktördü. Mağlubiyetten kurtulmanın yollarını bulmak zorundaydı. Holosko ve İsmail'in önünü kapatabilmek için Sabri'yi o kanada aldı. Ali Turan'ı çıkardı, Mehmet Batdal'ı Pino'nun yanına ikinci bir santrfor olarak aldı. Hücumu güçlendirmeyi düşündü. Ardından Barış'ı orta sahaya alıp buraya da takviye yaptı. Fakat Schuster kulübede soğukkanlı, rahat bir duruş sergiledi. Yorulan ve etkisiz kalan Tabata'nın yerine Necip'i oyuna dahil etti. Bu arada Galatasaray'ın değişikliklerine fiziksel anlamda cevap vermek istedi. Galatasaray oyunun sonlarına doğru çok doldur boşalta döndü. O anda Hilbert sağ kanattan hücuma çıkarak destek verdi. Holosko'yu eğer biraz daha dikkatli kullanabilseydi oyun gücü daha kuvvetli olacaktı. Benim beğendiğim Nobre oyunun sonlarına doğru mahcup etmedi. Golünü buldu. Takımını rahatlattı. Ali Sami Yen'deki son nostaljik derbide gülen taraf Beşiktaş oldu.