12 Kasım 2010 | Cuma

Otobüsle dönsünler!

Bu yazıya nereden başlasak? Önce G. Antep BŞB'den başlayalım. İsim isim ayırmaya gerek yok. Görev alan kalecisinden forvetine, kulübesine, teknik direktörüne, başkanına kadar hepsini tebrik etmek gerekir. Bükemediğin bileği öpeceksin. Şimdi bu genelde amatör ruhlu kardeşlerimiz, (takım profesyonel ama) bir futbol ruhunun ne olduğunu, takım olmanın ne demek olduğunu, bu değerlerin paralarla, ekonomiyle, şan, şöhretle ilgisi olmadığını şu maçta ispatladılar. Beşiktaş adına buradan ders mi çıkarırsın, ya da bir kütüphane dolusu kitap mı okursun? Dün futbolun mantalitesi iflas etti. Dönüp baktığımız zaman bir Quaresma'nın maliyeti 7 tane Gaziantep BŞB eder. Şu maçın üstüne konuşulacak bir şey yok! Düşünülecek çok şey var.

Tünelin ucu tıkalı, ışık yok
Koskoca Beşiktaş takımı nasıl bu hale geldi? Nasıl bu hale getirildi? Olacak şey değil. Bugüne kadar korumaya çalıştığımız futbolcular ve teknik heyet için ne diyebiliriz ki? Korunacak hangi yönleri kaldı ki? Şurada hiçbir şey yazamıyoruz, çizemiyoruz. Futbolun şu maçta değerlerini yazsak çok komik hale geliriz. Ne oluyor ne bitiyor anlamak mümkün değil. Yani böyle özel bir takıma yakışmıyor. Futbolda her şey var ama bir tek şey yok. Onu da buradaki satırlarda yazmak istemiyorum. Ağır olur. Hep 'önümüze bakalım' deriz ya ama artık önümüze bakacak hal de kalmadı. Önümüz kapkaranlık. Tünelin ucu tıkalı! Işık yok! Eskiden takımlara otobüsle dönme cezası verilirdi. Ben başkan Yıldırım Demirören'in yerinde olsam Schuster ve ekibini otobüsle gönderirdim İstanbul'a. Bu da hayatı boyunca unutamayacakları bir ders olurdu herhalde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor