Mourinho ile Schuster

Schuster "Bu kadar iyi bir kadroyu seçip aldım, bunun da hakkını vermeliyim"diye düşünüyor. Tabii sıkıntıları da yok değil. O da tıpkı meslektaşı Mourinhogibi patates tarlası bir stadın sıkıntısını yaşıyor. İkisi de zeminden şikayetçi.
Bu kadar zor şartlarda çok teknik bir kadroya sahipsiniz, böyle kötü bir sahada başarılı oluyorsunuz.
Bu zemin gerçekten çok güzel bir hale getirilirse demek ki Beşiktaş'ın futboluna Schuster'in de keyfine doyum olmayacak. Quaresma bir figür yapıyorsa iyi bir sahada ikiye çıkacak. Guti üç asis yapıyorsa 5 olacak. Ferrari, İbrahim Toramantopu oyuna daha iyi sokacak. Daha bitmedi; Fatih Tekke oynamaya başladı mı güzel bir sahaha zemininde Bobo ve Nobre'yi kıskandırabilecek goller atacak. Real Madrid'in hocası bile kendi sahasından şikayetçi. Yani anlaşılan o ki iyi futbol oynamak için saha zemininin de güzel olması şart. M. United'ın, Liverpool'un, Arsenal'ın İngiltere'deki maçlarını seyrettiğiniz zaman zevk alıyorsunuz.
Bu futbolcular için de geçerli. Oyunculara dikkat edin maçtan bir-iki saat önce sahaya çıkarlar zemini kontrol ederler. Kaygan mı? Kuru mu? karlı mı? Yağmurlu mu? Ona göre tedbirini alarak karşılaşmaya başlarlar.

İyi futbol, kötü saha!
Saha kötüyse futbolcu da neticede bir insan, ister istemez olumsuz etkilenerek psikolojik olarak yıkım yaşar. Bu durum futbollarına da yansır. Ama düşünsenize pırıl pırıl bir saha, taraftar muhteşem, sahaya çıkıyorsun top oynuyorsun.
Yani sergileyeceğin futbol birse inanın iki olur. Bakın bu İnönü Stadı, Türkiye'nin en güzel kulüp stadı. Ama maalesef o Beşiktaş'ın güzel taraftarına çağın sunumunu gerçekleştiremiyor.
Düşünsene maçtan bir saat önce çoluğunu çocuğunu ya da kız arkadaşını almışsın, maça gelmişsin, maçtan önce kahveni içiyorsun, alışverişini yapıyorsun tuvaletler pırıl pırıl. Bundan daha güzel bir keyif olur mu? Kombinen yıllık bin liraysa iki bin lira yaparsın. Çünkü hizmet sunuyorsun.
Umuyorum ki İnönü Stadı da bu hayalini kurduğumuz seviyeye gelir.
Sevgili Kazım Kanat abimizi hiçbir zaman unutamıyoruz. Anılarıyla yanıbaşımızda. Onun Aybaba ailesinin üzerinde büyük emeği vardır.
Onu ve ailesini her zaman saygıyla anıyoruz.