Bilic'in eseri!

Sahadaki on forma her milimetresine kadar ıslanırsa," onbirincinin" ütüsü bile bozulmaz. Beşiktaş'ta olan bu! Sahayı iyi parselliyorlar, yardımlaşma müthiş ve çabuk oynuyorlar.
On forma sırılsıklam olunca Tolga'nınkinin ütüsü bile bozulmuyor haliyle.
Bursa önde basarak Galatasaray'ı ciddi şekilde zorlamıştı.
Beşiktaş'ı da aynı silahla vurmayı hedeflediler fakat planları tutmadı. Kartal bu baskıyı savunmada yaptığı paslaşmalarla kırarken orta alanda da üstünlüğü ele aldı.
Pozisyon vermediler ve attıklarından fazlasını kaçırdılar.
Savunma havadan yerden geçit vermezken kademe hatası da yapmadılar.
Yeni transfer Ramon savaşçı bir ruha sahip. Çabuk uyum sağladı. Artık savunmanın solu da emin ellerde.
Beşiktaş defansında Süper Lig'in en iyi kafacısı var; Sivok!
Zamanlaması müthiş. Attığı goldeki vuruşu, Escude'ye yaptığı asist harikaydı. Escude de jeneriklik bir gol attı.

Adaletin terazisi
Hep söylediğimi bir kez daha tekrarlayayım; Beşiktaş'ın en iyi transferi Bilic! Takım onunla 80'li yıllardaki havasını buldu.
Oğuzhan ve Olcay'ın geri vitesleri bile çalışmaya başladı, ters kademelere giriyor, adam kovalıyorlar. Keza Gökhan Töre de öyle...
Hepsi bir yana Fernandes dahi mücadele ediyor. Tüm bunların nedeni Bilic'i adaletli tercihleri, futbolcuların oyun karakterlerine uygun sistemi ve rakipleri iyi analiz etmesidir.
Bursa'yı orta sahada bitirdi diyebiliriz.
O bölgedeki her Beşiktaşlı iyi ama Atiba hepsinden farklı. Hem etkili, hem uyumlu. Dün Veli'siz de yükü taşıyabileceğini kanıtladı.
Uzun sözün kısası; Beşiktaş iyi yolda hızla ilerliyor. Kazanarak yürüdükleri için her maçta özgüvenleri daha da artıyor.
Milic'in 82'deki oluşturduğu ortam 30 küsür yıl sonra bu kez Bilic'le yaşanıyor.
Final: Terim dünkü Beşiktaş'ı görünce eminim ciddi şekilde endişelenmeye başlamıştır.