Galatasaray ile Trabzonspor maçında ev sahibi hak etti ve kazandı. Bu maçta teknik eleştirinin yanı sıra birkaç özel not göze battı. Bunlardan ilki kucağına bomba bırakılan Şenol Güneş'in kenardaki çaresizliğiydi. Şenol Güneş, ajan filmlerindeki gibi saati çalışan bombayı patlatmamak için sarı veya kırmızı telden hangisini kesecek merak ediyorum. Güneş dün gece 5-6 yaş ihtiyarladı eminim. 2 dakikadan bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki, Trabzonspor'un en iyisi olan Song, sahadan çıkarken, sarı-kırmızılı taraftarların ayakta onu alkışlaması ve "Song" diye bağırmasıydı. Bir de statlara renk getiren Trabzonsporluların tribündeki 61. dakika gösterisi. Ama dün bordo-mavili taraftarlar bunu unuttular nedense. Maçta bordo-mavililer iki pası bir arada yapamadı. Hele Song'tan sonra savunma öyle çuvalladı ki, bir ara Onur orta sahada kalıverdi.
Pas bile yapamadılar Selçuk sahada yoktu. Colman'ın yokluğu hissedildi. Gabriç-Alanzinho yer değişimi sonucu etkilemedi. Alanzinho, hâlâ tribüne oynuyor. Cale koridor oldu ilk 45 dakika. İlk yarıda yalnız kovboyu oynayan Gökhan'ı ikinci yarıda Umut'tan Şenol Güneş ayırdı. Anlaşılıyor ki, Şenol Güneş ile Trabzonspor'un devre arasında işi çok zor. Cale-Barış, Song-Aydın, Serkan-Ayhan ve Selçuk-Mustafa eşleşmesinin yanı sıra Arda o kadar rahat oynadı ki... Çok zor kapılan toplar, kolayca rakibe teslim edildi. Topu alan etrafına bakmadan varyeteye kaçınca, ayağındakini kaybetti. Ancak, Song'un golünden sonra bordomavililer biraz hareketlendilerse de savunmayı ileri çıkarmanın hatasını fark yiyerek göreceklerdi. Bereket rakip bu fırsatları skorborda yansıtamadı. Tek farklı yenilgi de olsa, Trabzon için tehlike çanları çaldı dün de. Seyirci pek ses etmedi ama Şenol Güneş için içini yedi.