Zirvedeki dört takım gözlerini puan cetvelinde aşağı çevirmiş, Beşiktaş'ın alttan zorlayıp zorlayamayacağını merakla beklerken Beşiktaş sakin bir ruh hali ile maça başladı. "Nasıl olsa golü bulurum" düşüncesiyle ve de belki ideal formül olan Bobo ve arkasında Nihat Kahveci ile hücum organizasyonları gol getirmediyse de göze hoş geldi. Beşiktaş'ın hırsı kadar Manisa'nın da ligdeki yerine isyan edercesine mücadelesi yedikleri gole erken cevap vermelerini sağladı. Nihat atamadı ama attırdı, ayrıca Ekrem'in sprintleri ile başlayan sol kanat kontrataklarına hız ve pozisyon almak adına tek eşlik eden oyuncu idi. Bobo'nun golündeki estetik kadar Nihat'ın asisti de muhteşemdi. Nihat'ın yapamadıkları ne yazık ki yapmak istediklerini gölgede bıraktığı için tribünler sabırsızlanıp isyan ediyor. Oysa futbol adına doğru olan her şey Nihat'ın aklında var ama bir türlü ayaklarına iletemiyor.
Defans duvarı sallandı Beşiktaş'ın yediği golde Ferrari'nin bir anlık gafleti 5-6 maçlık defans sihirini öyle bir etkiledi ki ikinci yarı başında defans bu olumlu siciline yakışmayan bir hata ile maça başladı. Bu dakikalarda İbrahim Toraman stoperlerin arkasını süpüren kurtarıcı rolünde başarılıydı. Beşiktaş dakikalar ilerledikçe daha çok kapanan Manisa'yı bir türlü açamadı. Bu yarı bir bakıma Diyarbakırspor maçına benzedi. Atamadıkça panikleyen Beşiktaş kendini ve taraftarını rahatlatacak golü bir türlü bulamadı. Manisa'nın değişiklikleri Beşiktaş kanatlarını kitleyince etkili sol kanat da kapandı. Geçtiğimiz haftalarda zirvedeki rakiplerin puan kaybetmesi ile giderek zirveye yaklaşan Beşiktaş'ın bu şanslı günleri Manisa'da sona erdi. Buna rağmen liderin iki puan gerisinde kalmak futbol adına sorun değilse de lig arası yaklaşırken zirvede yer alacak bir Beşiktaş'ın camianın moralini de yüksek tutacağı bir gerçektir.