Transfer ayında söylemiştim. Kimse Gheorghe Hagi ya da Hooijdonk kalitesinde futbolcu almadı. Kim mevcut malzemeyi verimli kullanırsa o öne geçer. O derece kaliteli futbolcu da dünyada pek kalmadı. Bugün hüküm süren takım bütünlüğü, bireysel hareketin önünü kesti. Bütünlük bozulduğunda Messi bile bir şey yapamıyor. Barcelona'nın en iyi futbolu oynuyor olması sadece iyi futbolculara sahip olduğundan değildir. Orada herkes kurulan yol haritasına hizmet eder. Kadro kalitesi denen şey elbette önemlidir fakat ondan daha önemlisi kadronun birbirini tamamlar nitelikte olmasıdır. İşte onu başaranlar zirveye koşar. 'Trabzonspor bu futbolcu grubuyla zirveye oynayamaz' sözüne o sebepten katılmıyorum. Kaybedilen puanlara baktığımızda haklı olduğumuz anlaşılır. Diyarbakır maçı, Manisa kaybı. Beşiktaş ve Galatasaray maçları ve beraberlikle biten sınavlar. Hiçbirinde tam kapasite kullanamadı Trabzonspor. Bursaspor ve Kayserispor'un tepede olması futbolcu kalitesinden değildir. Orada bir takım bütünlüğü mevcuttur. İşte bunu kuracak Trabzonspor. İşte bunu yapamadığı için ayrıldı Hugo hoca.
Güneş'in farkı olacak Tarihinin en kariyerli hocasını aldı Trabzon. "Elinde sihirli değnek mi var?" sorusunun cevabını göreceğiz. Bildiğim o ki Şenol hocanın çalıştırdığı takımlar iyi futbol oynar. Hocanın idmanları, saha içi yorumu iyidir. O farkı gösterecektir. O becerisi, onu buralara getirmiştir. Normal olarak hoca değişimlerinde futbolcular daha bir gayretli olur. Yeni düzenin adamı olmak için yüksek efor kullanırlar. Yani bu akşam daha çok koşan bir Trabzon izleyeceğiz. Hugo zamanının bitse de gitsek futbolunu oynamazlar herhalde. Normal futbol kalitesinin yarısını kullansalar kazanırlar. Son bir şey daha, artık tribünler teknik direktörlükle uğraşmasın. Bir faydası olmuyor çünkü. Tıpkı başka taraftarlar gibi bir şarkı, bir marş bir şekilde maçın kazanılmasına destek olsunlar. O, 61. dakikaya birkaç dakika daha eklesinler...