İddia ediyorum Twente bizim Süper Lig'de kafaya oynar! Bir kere takım gibi takımlar. Özellikle "Tuncay kılıklı" Ruiz, Stoch ve Tiote müthiş oyuncular... Sağdan soldan karabasan gibi F.Bahçe'nin üzerine çöktüler. Yedek kulübesinde oturmaktan futbol oynamayı unutmuş Selçuk'a atmadıkları çalım bırakmadılar. Daum'un sahaya beraberlik için çıktığı takımının her halinden belliydi. Maça her iki takım da dikkatli başladı. F.Bahçe'nin sadece adının büyük olduğunu gören Twente'li futbolcular saldırmaya başlayınca sarı-lacivertli takımın orta sahasının acizliği iyice ortaya çıktı. Dua etsinler Bilica, Lugano ve Carlos'a... Her yere koşmaktan pestilleri çıktı. Sarı-lacivertlilerin Alex'e dayalı sistemi, "Alex kilitlendiği" anda bozuluyor. Yıllık 3 milyon 500 bin euro alan bir teknik adamın daha farklı planlarının olması gerekmez mi? Markaj altında oynayan Alex'e Emre'nin yokluğu da eklenince F.Bahçe orta sahası oyun kuramıyor. Oysa kulübede araya top atacak, oyunu yönlendirebilecek Özer var. Ama nedense bu çocuk Daum'un aklına hiç gelmiyor.
Bilica önemli oyuncu İkinci yarı F.Bahçe oyunu dengeledi. Cılız da olsa ataklar yapmaya, duran toplarla tehlikeli olmaya başladı. Duran toplar yıllardır F.Bahçe'nin en güçlü yanı. Oyunun sıkıştığı, kilitlendiği anlarda çoğu zaman imdada yetişiyor. Nitekim dün gece de kötü oynanan bir maçta yine duran topla galip gelmeyi bildiler. Takım savunmasını bozmayan sarı-lacivertliler, işin içerisine tecrübesini de katıp istediği aldı. Ama oynanan futbol ilerisi için hâlâ ümit vermiyor. Twente'nin en büyük eksiği ise tecrübesi. Çok iyi ve hızlı oynuyorlar. Ancak maçı kopartacak oyuncuları yok. Dün gece F.Bahçe açısından sahanın en iyi oyuncusu hiç şüphesiz Bilica'ydı. Hızlı Twente'li futbolculara duvar oldu. 3 maçlık cezası süresince F.Bahçe'nin ne kadar puan kaybettiğini gördük. Biraz daha sakin olmalı.