Fenerbahçe haksız cezalara, hakem hatalarına, direklerden dönen toplara rağmen hâlâ ligin lideri ise ortada panik yapacak bir durum yok demektir. Zira moral bozuklukları kısa sürede giderilebilir. Daha 20'ye yakın ve çoğu İstanbul'da oynanacak maçlarda sezon başındaki galibiyet serisi yeniden yakalanıp, zirveyi bırakmamak mümkün olur. Bakmayın siz ulema geçinen ve futbol bilgisinden yoksun olanlara, "Fenerbahçe kadrosu güçlü değil, Daum iyi hoca değil" diye tafra atanlara. Çok basit birkaç şey sarı-lacivertli futbol takımını herkesin beğendiği bir düzeye yükseltecektir. Bunun için Alex'in bulunduğu kadroların 4-4-1-1 sistemi; yani tek forvetle sahaya çıkması yeterlidir. Alex çok etkili bir yıldız ama çift forvetli maçlarda orta sahanın üç futbolcuya düşmesi hem kanatları zayıflatıyor hem de orta sahayı güçsüz hale getiriyor. Zaten kazanılan son şampiyonluklara hep tek forvetle ulaşıldı.
Rakipleri geride bırakır Ama önemli olan o tek forvetin Daniel Güiza ve Semih Şentürk'ten daha güçlü, isabetli şut atan, top tekniği yüksek ve çabuk bir santrfor olmasıdır. Fenerbahçe'de sakat ve cezalı oyuncular sahaya döndükleri zaman böyle bir kadro bütün rakiplerine fark atar. Bu gece bu sistemle oynanırsa, Avrupa Ligi bileti alınabilir. Haydi öyleyse şansınız ve şutunuz bol olsun. Spor basını, İlker Ateş'ten sonra çok değerli bir kalemi daha kaybetti. Fenerbahçe sevgisiyle yaşayan Abdulkadir Yücelman'ı da toprağa verdik. Dünkü cenazede birçok kulüpten çok sayıda yönetici vardı ama Fenerbahçe'den kimsenin olmaması Yücelman'ın öbür dünyaya gözü arkada gitmesine neden oldu. Nur içinde yat sevgili kardeşim. Yücelman ailesinin ve spor basınının başı sağ olsun.