Kadıköy on sene sonra çok kötü bir hakeme rağmen G.Saray'ı Saracoğlu'nda bir kere daha dize getirip liderliğini farklı olarak sürdürdü. Ulemanın(!) "F.Bahçe kötü futbol oynuyor. Üzerine giden her takım perişan eder" demesine sarı-lacivertli futbolcular, verilmeyen penaltılara, direkten dönen toplara ve kaçırılan çok açık büyük fırsatlara rağmen G.Saray'ı 3-1 mağlup ederek en güzel cevabı verdi. Polis hakem Bünyamin Gezer, G.Saray savunmasını darmadağın eden Kazım'ı devamlı faulle durdurmasa, Servet'e Kewell' a kartlarını çıkarsa, Lugano ve Kazım'a yapılan penaltıları verse herhalde tarihi fark olurdu. İlk yarıda galip duruma geçinceye kadar presli ve baskılı oynayan F.Bahçe, Alex'in golünden sonra Carlos, Alex ve Lugano'nun direkten dönen kafa vuruşlarıyla goller kaçırdı.
Daum'dan Rijkaard'a ders İkinci yarıda Colin Kazım'ın kaçırdığı 2 önemli fırsattan sonra Alex kendisine yapılan penaltıyla farkı 2'ye çıkardı. Volkan'ın ikram ettiği gol G.Saray'ı biraz hareketlendirdiyse de Keita'nın Carlos'a attığı yumrukla kırmızı kart görmesi ve sahaya Dos Santos, Güiza ve Selçuk'un oyuna girmesinden sonra Güiza'nın nefis golü maça nokta koydu. F.Bahçe'nin galibiyetinde G.Saray defansını darmadağın eden ve ilk golün de hazırlayıcısı olan Kazım başta olmak üzere Emre, Baroni, Lugano, Vederson ve Carlos canla başla çalışarak büşük rol oynadılar. 2 golüne rağmen sakatlığı dolasıyla yorgun bir futbol çıkaran Alex aynı katkıda bulunamadı. Sonuç olarak tarih bir kere daha tekerrür etti. Puan farkını 5'e çıkaran, liderliğini sürdüren sarı lacivertliler, G.Saray'ı bir kere daha yendi. Ve Daum da Rijkaard'a iyi bir ders vererek sonuçta pay sahibi oldu