Beşiktaş, Trabzon'da 90 dakika ezik oynadı. Maç boyu pozisyon yedi. İkinci yarının başında Ernst bir kapıyı açtı, Beşiktaş o kapıya yığıldı. Beşiktaş için, futbol adına hiçbir şey olmaması, 3 puanın çok şey olmasına engel değildi. Siyah-beyazlılar gecenin sonunda ikinci kapıyı açtığında... Lige yeniden giriş yaptıklarını fark ettiler.
***
Oysa ligin ilk haftalarında "morgun kapısı" açılmıştı sanki. Öldü sanılan Beşiktaş, yaşadığını çağrıştıran sonuçlarla, şimdi üst kapıları çalıyor. Fenerbahçe'nin kışkırtan krallığına, Galatasaray'ın abartılı duruşuna itiraz hakkını kullanarak. "Aç kapıyı lig, Beşiktaş geldi!"
***
Trabzonspor'a gelince... Her kapının bir anahtarlık işi vardır. Eğer anahtarın doğruysa tabii. Broos'un maç sonundaki yorumu, aslında kendi suratına çarpmış. "Beşiktaş 80 dakika pozisyon bulamadı." Biz de kendisine sorarız! "Siz de 12 maçtır bir forvet oyuncusu bulamadınız!" Rakip kalecilerin Trabzon'da kahraman olduğu geceler, Umut Bulut ve Gökhan Ünal gibi santrforların eseridir. Böylesine kötü gününde yakalanan Beşiktaş'ı yenemiyorsan, meselenin sırrını kendi içinde arayacaksın. Beşiktaş kapısında değil. Hayal tamircisi olmakla, Trabzonspor'a teknik patron olmak arasında sıkışanlar için, çıkış yapıları hizmettedir.
***
Diyarbakır'da, "Galatasaray" denince, bütün kapılar açılıyor. Buna rağmen, tribünlerdeki derin boşluklar şaşırtıcı geldi. "Herhalde" dedim, "Diyarbakır taraftarının bir kısmı, ligden çekildi!"
***
Galatasaray, Diyarbakır'da sadece ismiyle kazandı. Yenilen gol, Mendoza adlı, 31 yaşındaki Perulu gencin (!), Galatasaraylı ihtiyarlar arasından zıpkın gibi geçiş töreniydi. Galatasaray'ın defansı içler acısı zaten. Servet ve Gökhan Zan, anahtarı paspasın altına koyup, üstelik sır tutamayan iki "ağır gardiyan!" Hakan Balta'nın milli takımda oynamasına hep şaşırmışımdır. Galatasaray'da oynamasına da... Bazı futbolcuların kapıları, doğuştan talih denizine açıktır. Anahtarı üzerinde. Bu sezon Sabri'deki gelişimi izliyorum. Hele çenesine hakim olduğunda, başka biri oluyor. Futbolcular büyüdükçe, yollar kısalır. Diyarbakır'da kazanmanın anahtar ismiydi Sabri.
***
Ülkenin kaleci sorunu var. Galatasaray, Trabzon, Kayseri, Sivas, kapılarını yabancılara emanet etti de, o yabancıların kaleci duruşu bile yok. Galatasaray'da Ufuk bekliyor. Trabzon'da Onur. Fenerbahçe'de Mert. Ve birçok yerli genç, yabancılardan daha çok hak ediyor, büyük takımları. Kötü kaleciler kadar, rakibe kur yapan başka bir gerçek yoktur. O yüzdendir ki, kapısını iyi kapatmayanların, hırsızdan şikayet etmeye de hakkı yoktur.