Bu maçta ne eksik diye düşündük? Öncelikle şu eksik, tamı tamamına 4 eksik! Omurga çatlak, formül burada yatmakta. Ernst, Ferrari ve Sivok gibi üç disiplin abidesi, bir de tabii ki yaratıcılığı yüksek olan Yusuf kardeşim. Bunların ikisi ucuz bilet kurbanı. Olacak şey değil! Gel de çık şu maçın içinden. Neyse yapılacak bir şey yok. Ağıt yakmak da yok. Diğer futbolcular da kaliteli, bu formayı kaldırabilecek oyuncular. İbrahim Toraman ve İbrahim Kaş'ı kader hem isim kardeşi hem de futbol kardeşi olarak bu maçta buluşturdu. Çok hata yapmadılar, iyi anlaştılar. Bu iş bu kadar kolay değil. Bir sistemin içinde birden bire görev aldılar ama başardılar. Bir de üstelik Rüştü ile uyum sağladılar. Rüştü de özellikle yan toplarda inanılmaz formdaydı. Kendine gelmiş, bayağı da fazla gelmiş! Hırsı da gelmiş.
Tempoyu düşürdüler Tabii Fink ve Uğur da orta sahanın paylaşımında birlikte çabalayıp durdular. Uğur uzun zamandır yoktu, bu maçta var oldu. Tabata, Tello, Nihat ve Bobo da hücumun akıncıları olarak görev aldılar. Çok etkili olamadılar. Rıza Çalımbay hocanın garantici bir sistemle çıkıp defansını ve orta sahasını kalabalık tutması yorgun da olan takımın temposunu düşürdü. Zaman zaman ayağa pas yapıldığında etkili olundu. Tabata çıktı, Erhan sağ tarafa geçti, Ekrem de orta sahada görev yaptı. Bu da değişik bir kader. O Ekrem gitti golü attı! Nobre, Bobo'nun yerine oyuna dahil oldu. İyi de oldu. Ama Bobo'nun çıkması kötü oldu. Yorgun olan Nihat kenara alınsaydı daha iyi olurdu. Tabii bu arada şunu da unutmayalım; Eskişehir'de Youla ve Ümit Karan da oyunda yoktu. Bu kadar kaliteli oyuncular da her iki takımda görev alamadıkları için oyun kalitesini, göz seyrini çok yüksek anlamda beklemek hata olurdu.