Sadece Trabzon'un değil memleketin standart sorunu var. Ne zaman, nerede, ne yapacağı belli olmayan futbol modeli. Bir maç süper oynar her türlü övgüyü hak ederler, bir sonraki oyunda yerin dibine batarlar. İşte bunun açıklaması çok zordur. Mesela G.Birliği maçının ilk yarım saatinden sonra Trabzonspor'un hareket isteği anlatılamaz. Koşacak halleri yok gibiydi. Bittiler, tükendiler. Antrenman-istirahat dengesi desen ayıp olur. O seviyeye gelmiş futbolcunun kendisine, daha fazlasıyla teknik adamlara saygısızlık olur. Sistem uymuyor, oyuncu seçimi tutarsız sözleri doğru olabilir, fakat asla gerçek sebep değil. Kampta çalışmamışlar, Broos yatırdı takımı sözüne de katılmıyorum. Çünkü bu kadarı olmaz. Uzaktan söylenecek çok sebep bulunur fakat hiçbiri fayda etmez. Hastalık içeriden tedavi edilmeli. O bildik futbolunu bekliyorum bu kadronun. Hani geçen sene oynadıkları tempolu futbolu. 90 artılarda bile kovalayan, alan daraltan sonuç isteyen futbolu. Geçen senenin 19. maçına kadar şampiyonluğu en fazla hak eder futbolu oynayan bu kadro, kendi gerçeğine dönebilir.
Ali Sami Yen vitrindir Aynen başkanın söylediği gibi, boy ölçüsü alma maçı. Kendinin de olabilir, rakibinin de. Sami Yen vitrindir, kendini gösterme piyasa yeridir. Kewell, Baros, Keita, Elano'larla kendini kıyaslama yeridir. Son maçında o ölçüyü aldı Ankaragücü. Trabzon neden alamasın. Takım savunmasına gerçek anlamda katılmayan, katılmadığı için Avrupa'nın dışına düşmüş isimlerin verdiği açığı elbette kullanabilir Trabzon. Biraz sabır, biraz akıl, rakibe uygun taktik ve strateji. Hiçbir takım sahasına gömülerek Ali Sami Yen'den puan çıkaramaz. O derece becerikli hücum hattını tam olarak kilitleyemez. Çökersen mutlaka bir şey üretirler. Hatta, bilakis önde basacaksın. Top kullanma sorunu olan Galatasaray savunmasını hataya zorlayacaksın. Döndük dolaştık yine aynı noktaya geldik. Hocanın kafası, futbolcuların yüreği. Belki de şu ana kadar ki en kolay maçları olacak.