Anlaşılıyor ki, bu sezon da Trabzonspor'da inişli-çıkışlı bir grafik izleyeceğiz. Diyarbakır şokundan sonra Manisa'dan 3 puan bekliyorduk. Ummadığımız bir Trabzonspor çıktı karşımıza. Bu takım ya hiç çalıştırılmıyor, ya da futbolcular olayın farkında değil. Sahada adım atacak halleri yoktu. Vasat bir takım olan Manisaspor, istediği gibi yorulmadan oynadı ve kazandı. Bir kez daha bu takımın "Gol adamı" eksikliği görüldü. Sylva inişe geçti. Song ile Egemen, uyumu erken bozdu. İkisi de doldurboşaltçı. Serkan ve Cale iflas etmiş. Colman ve Selçuk ruh gibi. Tjikuzu hep geriye oynuyor. Engin stop etti. Ofsayttaki Umut, kaleye giren golü önledi. Alanzinho geç alındı. Gabriç'te bir şey var ama fizik olarak güçsüz. Bence eldeki kadro, ancak ilk 5 için yeterli. Ama organizasyonu iyi yapmak gerek. Yoksa ilk 10'a kadar gider bu takım.
Ne günlere kaldık Her şeye rağmen bu takıma sahip çıkmalıyız. Ama, bazı önemli hataları görmezden gelirsek, mesleğimize ve bize güvenenlere ihanet etmiş oluruz. Ben yazayım, işine gelmeyen beğenmesin. Trabzon'da Canavar Burhan'ı (Bektaş) herkes tanır. Usta Oteli'nin önünde, araba ihtiyacı olanı uçurur adeta. Muhalefet lideri sanki. Bordo-mavili futbolcuların Ankara'da büyük paralar ödeyerek kuaför getirdiğini duymuş. Semaver gibi her tarafından buhar çıkıyordu Burhan'ın. Canavar berberi bulmuş ve "Siz kuaför müsünüz" diye sormuş. Aldığı cevap "Hayır saç tasarımcısıyım" olmuş. Burhan, uyanık geçinir ama tasarımı kestirememiş ve "Uyyyyyyy" demiş. Gerçekten uyyyyyyyyyyyy. İster "berber", ister "saç tasarımcısı" olsun. Bu olay, asfaltlarda idman yaparak şampiyonluklar kazanan Trabzonspor'un neden bugünlere geldiğini bir güzel gözler önüne seriyor aslında. Benim de bu kendilerini Onassis zanneden topçulara diyeceğim var. Saçlarınıza gösterdiğiniz özeni, giydiğiniz formaya ve de tribündeki o garibanlara da gösterin. O garibanlar, cebindeki son kuruşu siz saçlarınızı tasarım yaptırasınız diye değil, top oynayasınız diye veriyor.