Bir önceki sezonu 6. sırada bitiren Trabzonspor'un, bu kez zirveyi zorlaması ve sezonu 3. olarak tamamlaması başarıdır. Biraz da bu sezonun futbol dışı olumlu taraflarına bakalım. Sadri Şener ve yönetimi bordo-mavili camiayı yeniden birbirine kenetledi. Trabzonlu takımına sahip çıktı. İçeride ve dışarıda seyirci bütünlüğü sağlandı. Avni Aver Stadı her maç tıklım tıklım doldu. Tribünlerdeki 61. dakika görüntüsü herkesi büyüledi. Maalesef hiçbiri ne ekrana yansıdı, ne de sayfalarda göründü. Seramoniye futbolcular küçük çocukların ellerinden tutarak çıktılar. Çocuklara futbolu sevdirmek için. Devre aralarında yöre folklorü sergilendi. Türkiye'nin her yanı tarihi ve bölgesel oyunlarla dolu. Ama hiçbir yerde bu güzel görüntüyü göremedik. Spor, şov olmalı. Ve en önemlisi Trabzon'da başlayan Hoptek (kolbastı) Karadeniz'den dünyaya yayıldı. Yalnız bunun için Turizm Bakanlığı'nın Trabzonspor'a bir kıyak geçmesi gerek. Bir istikrar sağlandı. Gerisi gelir.
Kim inanırdı ki? Sezon başında biri çıksa "Trabzonspor şampiyon olacak" deseydi, kim inanırdı? Ancak Yanal'a rağmen bordo-mavili takım iyi başladı lige. Zaman ilerledikçe bakıldı ki, Trabzonspor tehlike olmaya başladı "Hoooop kandıralı sen de dur" örneği engeller teker teker ortaya konuldu. Yanal'ın kadrodaki yanlışları, gereken transferi yaptıramaması, oyunu okuyamaması, oyuncu değişikliklerinde kitaba göre davranması, adam kayırması, yedekleri futboldan soğutması gibi akla gelmeyecek eylemler de buna eklenince, altın tepsi ile sunulan şampiyonluk bile kaçırıldı. Allah'tan yönetim "Dere geçerken at değiştirilmez" atasözünü duvara astı ve antrenör değiştirdi. Özkan Sümer himayesindeki Ahmet Özen, 4 maç iyi gitti, son maçta tökezledi. Esas maç şimdi başlıyor. Ne Fener, ne de Cimbom geride kalan sezon gibi güçsüz olacaklar. Şampiyon Beşiktaş daha da güçlenecek. Bursa ile Kayseri de bir bela olacak belli. Allah kolaylık versin.