Trabzonspor 1977'de ilk Avrupa Kupası maçına çıktığında henüz 10 yaşındaydı ve Birinci Lig'de henüz iki sezon geçirmişti. O zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası'nda ilk turda Akranes'i iki maçta da yenerek tur atladı. Ve ikinci turda karşısına dönemin en şöhretli takımı Liverpool çıktı. Bir sezon önce Avrupa'nın en büyüğü olan Liverpool'un kadrosunda kimler yoktu ki... Kevin Keegan, John Toshack, Hughes, Heighway, Mc Dermott ve kaleci Clemence'li Liverpool karşısında hiç şans verilmiyordu. Ama Türkiye'yi etkisi altına alan Karadeniz Fırtınası, 20 Ekim 1976'da rahmetli Dozer Cemil'in penaltı golüyle Liverpool'u yenerek Avrupa'daki zafer serisini başlattı. Bob Paisley'nin Liverpool'u o yıl önüne geleni ezip geçerek bir kez daha Avrupa şampiyonu oldu.
Avrupa'da Fırtına günleri 1982'de İtalya, Dünya Kupası'nı kazanmıştı ve o takımın iskeletini İnterli oyuncular oluşturuyordu. 1983-84 UEFA Kupası ilk tur maçı müthiş bir çekişmeye sahne oldu. 88'de sahneye çıkan Tuncay, Zenga'yı avlayarak maçın tek golünü attı ve Trabzonspor'un adını Avrupa'ya bir kez daha duyurdu. 1984-85'te Sovyet ekolünün güçlü takımı Dnieper, Avni Aker'e konuk oldu. Lemi onlara da Avni Aker tarifesi uyguladı. 1990'da Avrupa Kupa Galipleri Kupası ilk turunda Johan Cruyff'un Barcelona'sı çıktı Trabzonspor'un karşısına. Zubizaretta, Nando, Ferrer, Koeman, Serna, Bakero (Salinas) Stoichkov, M. Laudrup, Amor ve Beguiristain onbiriyle mücadele eden Barça, Trabzonspor'u K. Hamdi'nin kafa golüyle tanıdı. Ve o Barcelona kupayı finalde Manchester United'a kaybetti. Bunların üstüne 1991-92'de UEFA ikinci turundaki Fransa'da 4-3, Trabzon'da 4-1 biten Olympique Lyon, 1994-95'teki Aston Villa maçlarını ekleyin. Türk futbolunun Avrupa'daki bayrak taşıyıcısıydı Trabzonspor. Yıllar yılı azmin, direncin, zor şartlarda kazanmanın sembolü oldu bordo-mavili camia.
10 yıldır bir başarı yok Son 10 yılda ise tablo tamamen terse dönmüş gözüküyor. 1997-98'de UEFA Kupası birinci turunda Bochum'a, 1998-99'da UEFA Kupası ikinci ön eleme turunda Wisla Krakow'a elendi Trabzonspor. Üstelik her iki takımdan deplasmanda 5 gol yiyerek. 2004-2005'te Dinamo Kiev'e, bir yıl sonra Anorthosis'e elenerek Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansını elinin tersiyle itti. 2007-2008'de İntertoto'da adını kimsenin duymadığı Romanya'nın Galati takımına iki maçı da kaybederek Avrupa serüvenini noktaladı. Bordo-mavili ekip 1996-97 yılından bu yana hiçbir kupada ikinci tura geçemedi (eleme turları hariç). Son beş sezon grafiği ise daha kötü. Sadece 2006-2007'de elemeleri geçerek birinci tura kalabildi. Avni Aker'de ilk maçtaki Toulose bozgunu gösteriyor ki bu sezon da 'erken veda' gözüküyor. Elimiz, dilimiz-varmıyor yazmaya, söylemeye ama Trabzonspor'a bir haller oluyor. O yüzden bu yazının başlığını siz atın.