Denizli karşısında Galatasaray'ın kazandığı ikinci penaltı atışının ardından saha içinde bir penaltı karmaşası yaşandı ve Arda, Kewell'ı seçti. Futbolcuların hepsinin penaltı atmak istemesi iyi bir şey mi? Geleneksel olarak senelerden beri Galatasaray'ın penaltıcısı yok. Hagi varken de Galatasaray'ın penaltıcısı yoktu. Kritik bir penaltı olduğunda kimse cesaret edemezdi atmaya Hagi çıktı, 'Ben atayım' diye bir defasında. Hagi penaltı atmaz aslında. Galatasaray penaltı kaçırmasıyla ünlü bir takım. Galatasaray'ın bir penaltıcıya ihtiyacı var. Belli ki bu kişi hâlâ seçilmemiş ve 3 kişi birden geçti topun başına. İlk penaltıda böyle bir olay olmadı. Doğrudan doğruya Kewell gitti ve attı. İkinci penaltıda atmak isteyenlerin çoğalması Galatasaray'ın galip durumda olmasından da kaynaklanmış olabilir. Başkaları da heveslendiler. Ama bu yanlış. Fenerbahçe'de, Kezman'ın başını ne yedi?
_Kaçırdığı penaltı... 'Bu penaltı nasıl olsa gereksiz, ben atayım. Gol krallığına gidiyorum' dedi ve ondan sonra o gereksiz sanılan penaltının ne kadar gerekli olduğu ortaya çıktı ve Kezman'ın Fenerbahçe'deki kariyeri bitti. Onun için Galatasaray'ın penaltıcısının belli olması lazım, penaltıyı atacak kişiyi Arda'nın değil Rijkaard'ın belirlemesi lazım. Şu tabii önemli, tartışılabilir; penaltı olduğu anda bir kişinin atacağını hissetmesi de çok önemli. Bizim takımın penaltıcısı Bülent. Ama görüyoruz ki maçın içinde Bülent atacak durumda hissetmiyor kendini. Buna karşılık penaltı atmak aklından bile geçmeyen Hıncal fena halde arzulu ve hevesli görünüyor. Böyle bir durumda 'takımın penaltıcısı' diye Bülent mi atmalı, yoksa Bülent 'Atacak durumda değilim ama Hıncal ağabey çok hırslı, atacağım' diyor o mu atmalı!.. Bu tartışılabilir. Ama nasıl çözülür, hakikaten bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Bir takımın bir tane penaltıcısının belirlenmiş olması lazım. Yani Galatasaray penaltı kazandığında herkes kimin atacağını bilmeli. O adam atmıyorsa da sebebini herkes bilmeli.
HÜCUMU SEVİYOR _Galatasaray 6 maçta, 20 gole ulaştı ve 3.33'lük bir ortalama yakaladı. Bu sezon bir rekor gelebilir mi? Rijkaard hücumu seviyor. Son yıllarda Galatasaray'a ilk defa hücumu seven bir hoca geldi. Hatta 'Fatih Terim'den bu yana' diyebiliriz. Hep takımı dizginleyen hocalar vardı, ilk defa hücumu seven, 'İki tane yiyebiliriz ama önemli olan üç tane atmamız' diyen bir hoca geldi. Bu güzel bir şey. Gollerde bunun etkisi var. Duran topları öğrendi Galatasaray. Son yıllarda duran topla Galatasaray'ın alakası yoktu. Hatta penaltı bile kazanıldığında heyecanlanmıyordu millet; topu ağlarda görmeden. Bırak korneri ya da serbest vuruşu!.. Şimdi öyle değil. Bir de tabii çok teknik ayaklar var; pozisyon bulduğu zaman, topu ağlara yollayan. Bunlar bir araya gelince, takım gol için oynayınca ortaya bu sonuç çıkıyor.