Kerem beni şok etti Bireysel sporlarda dopingi anlarım ama takım sporlarında doping yapılması akıl almaz bir olay Trabzon'dan umut kesmiş değilim. Diyarbakır'ı baştan yaratan Ziya Doğan hocayı kutluyorum
Aksine yarış öncesi tüm medyada 'Elvan, altın için çıkıyor' başlıkları vardı. Kimse sakat olduğunu ve yarışı bırakabileceğini dile getirmedi.
Bir gün evvel Hürriyet gazetesinden Mehmet Aslan'a "Elvan'ın altın alması zor" dedim. Aç Mehmet'e "Hıncal ağabey ne dedi sana" diye sor. "Bırak altını, yarışması mucize olur bu sene" dedim. Şimdi bugün sınav var, sen 6 aydır deneme sınavlarına giriyorsun, ben de sinemalar, tiyatrolar dolanıyorum. Hangimiz kazanırız sınavı!.. Çalışmazsan hiçbir şey olmaz. Çalışacaksın ve yarışacaksın. Atletizm yarışma sporudur. "Atletizmin idmanı yarışmadır" diye söylemekten Cüneyt ağabeyin dilinde tüy bitti. Atletizmin idmanı kışın yapılır. Yaz idmanı yarıştır. Çok ağır, hatta halterli kış idmanı yaparsın, yaz geldiğinde yarışarak idman yaparsın. Atlet nadasa çekilmez, atlet saklanmaz. Berlin'e giden atletlerimiz hiçbir yarışta koşmadı. Eşref Apak niye 70 metre attı? Senede bir tane atarsa o kadar atar. İki atışı faul. Niye; adam yarışmıyor ki ezberlesin.
ÇOK GOL KAÇIRDI _Kerem Gönlüm'ün uyarıcı madde kullandığı ortaya çıktı ve Milli Takım kadrosundan çıkarıldı ama halen Avrupa Şampiyonası kadrosunda yeralıyor. Bir basketbolcunun doping yapmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Kadroda yer alması doğal. Kesin sonuç bekleniyor. Kerem'in doping yapmış olması, bir basketbolcunun doping yapmış olması beni şoke etti. Bireysel sporlarda dopingi anlayabiliyorum ama takım sporunda bir kişinin dopinge ihtiyaç duymak için akılsız olması lazım. Sonuç ne gelecek merakla bekliyorum. Ondan sonra ancak konuşabilirim. Gönlümden 'Bu işte bir yanlışlık var' diye geçiyor. İnşallah bir yanlışlık vardır.
_Geçen haftanın beğenilen takımı Trabzonspor, Diyarbakır'a son dakika golüyle kaybetti. Bir haftada ne değişti? Futbolun güzelliği bu... Türklerin geleneksel bir sözü vardır, biraz argo; 'kısmetten çıkınca, uçkur dokuz yerinden koparmış.' Hakikaten dokuz yerden koptu. Trabzon o maçı 6-0, 7-0 gibi farklı bir sonuçla kazanabilirdi. Neler kaçtı!.. Diyarbakır iki kere geldi, hatta iki kere gelmedi, bir kere geldi gol attı, öbüründe Egemen hediye etti. Bunun dışında Diyarbakır'ın pozisyonu yok. Trabzon'dan umut kesmiş değilim ve tabii hâlâ takımın çok önemli adamları oynamıyor. İki adam da serum yapılarak sahaya çıkmış. Bunlara rağmen maçın hakkı Trabzon'undu. Diyarbakır'ı da kutlamak gerek. İkinci Lig'den yeni geldi. Geldiği zaman da bir futbolcusu kalmıştı. Hepsi federasyona başvurup sözleşmelerini feshetmişlerdi. Geçen hafta konuştuğumuz kulüp lisansı uygulansa Diyarbakır'ın birinci lige çıkmaması lazımdı. Diyarbakır'ın o bir kişinin etrafına yepyeni adamlar monte ederek yeni bir takım oluşturması ve gidip deplasmanda Trabzon'u yenmesi alkışlanacak bir olay. Burada tabii Ziya Doğan hocayı kutlamak lazım. İşte hoca başarısı bu. Yoktan bir takımı, iki haftada bu hale getirmiş. Yani 'şans, talih, kader, kısmet' ne dersen de ama neticede olmayan bir takım ikinci haftada Trabzon'u Trabzon'da yeniyorsa bu bir başarıdır. Bunu başaran adam da Ziya Doğan'dır.