Zor bir futbol savaşı geliyor. Dudakları uçuklatacak, tırnakları yedirtecek bir futbol maratonu olacağı şimdiden belli. Geçen yılki "ikram" jestlerinden sonra bu sezon kimsenin ummadığı şekilde, kıyasıya mücadele ile geçecek. Trabzonspor ise geçen sezon avucunun içinden kaçan "zirve" apoletini omuzlarına takmak için mücadele edecek. İşini bilen bir yabancı Hugo Broos ve özbe öz Trabzon çocuğu Metin Diyadin ile bordo-mavililer, bu sezonun sürpriz takımı olacak. Geçen yılki kadro korundu. Transfer edilen Tjikuzu ile Engin yararlı olacak. Özellikle gözümüz Engin'de olacak. Kendini disipline edebilirse, Trabzonspor da kazanır, kendisi de. Barış'ın olumsuz inadına şaşırıyoruz. Gökhan ile Umut'un işi daha zor. Sağ ve sol kanadın yanı sıra rakip savunma arkasında iş yapacak golcü eksikliği aşikar. Değişmeyen kadro avantaj. Anlaşıldı ki, Trabzonspor bu sezon 4-5-1 oynayacak. Trabzonspor'un önemli bir artısı daha var. Broos, her futbolcuya eşit bakan, kendi getirdiği oyuncu bulunmayan ve de işini büyük bir ciddiyetle yapan bir teknik direktör. Yönetim üzerinde durduğu yabancıları da alırsa, taş gibi bir Trabzonspor olacak.
İzlemek büyük keyif 1979'dan bu yana, İstanbul'dan yola çıkıp Trabzonspor'u izlerken 1 milyon 300 bin km katetmişim. Bu sezon da 55 bin km. yol alacağız. Yani Ekvator'u (40.076 km) 1.5 kere turlayacağız. 17 maç Trabzon'a gidiş-geliş 36 bin 686 km tutuyor. 3 Ankara (2724 km), Gaziantep (2272), Sivas (1784), Diyarbakır (2744), Manisa (1058), Konya (1326), Kayseri (1540), (1448) ve Denizli (1304) deplasmanlarına gideceğiz. İstanbul'daki takımlar için de 30-40 km var. Helal olsun. Yeter ki güzel ve şaibesiz bir lig olsun, biz bu yolları neşe ile gidelim. En önemlisi de, sezon sonunda bordo-mavililer ile birlikte üzgün geçen yılları unutalım.