Sonuç 4-1. Tobol maçına bakarsak 4-1'lik oyun hem iyi hem de ümit veren bir sonuç. Bunda oyuna asların girişi tabii çok etkili oldu. Rijkaard bu defa Maccabi Netanya'ya karşı Tobol hatasını yapmadı. Kaleye Leo Franco'yu koydu. Onun ilk maçıydı. Notu ise 5 üzerinden 3 yıldızdı. İki üç tane gol kurtardı. Ancak yediği golde çıkmalıydı. İlk yarıda Galatasaray'ın orta sahası lodosa yakalanmış sandal gibiydi. Bir batıyor, bir çıkıyordu. Ve top çok defa İsrail takımının ayaklarındaydı. Alışkanlıktan mıdır nedir bilmem her zamanki gibi ilk golü Galatasaray yedi. 1-1'de gol Netanya'nın hediyesiydi. Bu yarıda İsrail takımı çok daha dikkatli ve bir şeyler yapmak için oynayan takım görünümündeydi. Galatasaray ise "En azından bir gol attım, tehlikeyi önledim" düşüncesiyle koşturup duruyordu.
İkinci yarı ve goller Galatasaray ikinci yarıya iyi başladı. İlk yarıda Kewell, Baros'un kaçırdığı goller ikinci yarı gole dönüştü. Yani Sabri, Baros ve Kewell'ın golleri tabelayı 4-1 yaptı. Bu yarıda Galatasaray güven vericiydi. Saha kenarında oturan Rijkaard rahattı ve turu atlamanın keyfini yaşıyordu. İstanbul'daki maçın bundan daha gollü geçmesi bence normaldır. Galatasaray'da yeni transferlerden Keita da oynadı. 62'de oyuna girdi, koştu bir şeyler yapmak istedi. O kadar kısa zamanda bir şey yapması da beklenemezdi. Sahanın en iyi oyuncusu tartışmasız Baros'tu. Orta sahada top kovaladı, pas verdi. Sonra ileriye gidip gol atmaya çalıştı. Kafa golü ise gerçekten mükemmeldi. Aydın'ın pası da alkışlandı. Diğer iyiler; Arda ikinci yarı çok görev yaptı. Sabri alıştı. Mustafa Sarp dikkatliydi ancak Gökhan'la Servet'in yan yana oyunu yine güven vermedi.
