Şarkı güzeldir, üstelik sanki bizim kulüpler için yazılmıştır. "Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?" diye başlar ve güzel sözlerle biter. Diyeceksiniz ki 'Bu şarkının kulüplerle ne ilgisi var?' Okuyalım efendim... Kulüplerin transfer döneminde harcadığı para söylendiğine göre bir milyar doları geçmiş. Düşünüyorum da bu Süper Lig'e harcanan inanılmaz para içinde iz bırakan kaç futbolcu var. Galatasaray'da Hagi, Popescu, Taffarel, Simoviç, F.Bahçe'de Datcu, Nunveiller, Antiç. Bu üçlünün yanına Alex'in ismini koymam. Beşiktaş'tan inanın kimseyi hatırlamadın. Ne kadar acı değil mi? Süper Lig'de oynamış diğer takımların hiçbiri yıldız futbolcu transfer etmemiştir. Bu isimler içine Trabzon da dahil. Doğrusunu isterseniz. Ben bu işin sonunu düşünmek bile istemiyorum. Sezon bittiğinde kaç futbolcu aldığı paranın hakkını verecek, kaçı hiçbir şey oynamadığı için geri yollanacaktır? Unutmayın, geri gönderilenler üstüne üstlük tazminat olarak dünyanın parasını alıyorlar. Onun için diyorum ki, siz bu işin sonunu iyi düşünün.
Galatasaray'a uyarı Lafım elbette tüm takımlara. Ama içlerinde iflas bayrağını çekmiş Galatasaray'ı daha fazla uyarmak isterim. Borç zirveyi zorlaması bir kenara Eyfel Kulesi'ni geçti. Hâlâ çift rakamlı milyon euro'lara futbolcu alınıyor. Elinizde kalan Lincoln satılmadan adam almak hatadır. Korkarım, "Adam özür diledi, bir şans daha verdik" diyeceksiniz. Şimdi harcanan her paranın arkasındaki açıklama sponsor bulduk oluyor. Biz bu sponsorlukların arkasında neler olduğunu da iyi biliyoruz. Mesela Carrusca, Galatasaray'ın mukaveleli futbolcusu ama boşta. Kendine iki yıldır kulüp arıyor. Son gittiği yerden de geri yollandı. Şimdi maaşını kim ödeyecek? Elbette Galatasaray kulübü. Galatasaray bu bataktaki haliyle yaptığı transferler ile borcunu Eyfel Kulesi'nin tepesine kadar çıkarttı. Şimdi merak ediyorum, alınan yabancıların kaçı başarılı olacak, kaçına tazminat ödenip yollanacak? Devlet bu işe el koymadan, hatta her sene sonunda hesap sormadan bu iş böyle gelmiş böyle gidecek...