İYİ: En beğendiğim yerli futbolculardan biri olan Mustafa Sarp'ın imza töreninde güzel bir olay yaşanmış. Törenlere Galatasaray'a hizmet etmiş ve yaşı ilerlemiş bir futbolcu çağırılacakmış. İlk olarak Bülent Eken davet edilmiş. Bu vefa düşüncesi alkışı hak ediyor. Bülent Eken, Galatasaray'a uzun yıllar hem futbolcu, hem de teknik direktör olarak başarıyla hizmet etmiş biriydi. Üstelik İtalya'da futbol da oynamıştı. Aslında bu uygulama Real Madrid'den alınmış. Önemli değil. Bu düşünceyi uygulamayı geçiren genç yönetici Haldun Üstünel'i de kutlarım.
Parayı nereden buldu! KÖTÜ: Gazetelerin her satırında, TV'lerinde her spor haberlerinde dünya yıldızları Galatasaray'a gelmek için can atıyormuş. Hatta valizlerini hazırlayanlar bile varmış. Kolay değil Rijkaard gibi bir dünya yıldızı, sarı-kırmızılı kulübü tercih edince, onlar da peşinden haber uçurarak "Gelmeye hazırız" diyorlar. İçlerinde kaliteli futbolcular var. Umarım bu defa seçim tercihi daha dikkatli yapılır. Herkes merak ediyor. 'Galatasaray bu parayı nereden buldu' diye. Hiç kimse merak etmesin daha evvel yazdığım gibi Galatasaray'da "Asalet önden para sonradan gelir." Her şeyin bir çaresi var. Parasızlığın da çaresi bulunur. Ne de olsa Avrupalı bu takım. Paranın da parasızlığın da çaresini bilir. Yıllardır her gelenin bilgilerinden yararlanıldı ve borç ses duvarını aşar gibi fırladı gitti.
Siz kendi işinize bakın ÇİRKİN: Sezon ister 'hakem' deyin, ister 'yardımcı hakem' deyin (Tabii bu sıralamaya MHK'yi de katabilirsiniz) hepsi için hatalarla dolu maçlarla geçti. 'Kara gömlekten kurtulup' hatalardan kurtulamayan hakemlerimiz için MHK hiçbir şey yapmıyor. (Yapıyoruz derler; inanmayın). MHK işi gücü bırakmış eşcinsel olduğunu büyük bir cesaretle açıklayan Halil İbrahim Dinçdağ ile uğraşıyor. Haklarını alıyor, yetmiyor adamı rezil etmek için ne lazımsa yapıyorlar. Başkalarının tercihleri sizleri asla ilgilendirmez. Siz kendi işinize bakın. Hakemleriniz bu yıl ligi çığırından çıkartmaya aday. Onları düzeltmeye bakın.
Hani sen Beşiktaşlıydın! MEHMET TOPAL: Bu olay son derece çirkin bir safhaya girdi. Bu işte herkes suçlu. Birinci perde de Beşiktaş'ın, ikinci perde de Fenerbahçe'nin eseri oynandı. Şimdi sahneye üçüncü perde için Mehmet Topuz çıktı. Haberlere göre menajeri, Topuz adına Fenerbahçe ile mukavele imzalamış. Şimdi Topuz'a sormak isterim. Hani sen Beşiktaşlıydın? "Fenerbahçe'ye asla gitmem" demiştin! Söz bu mu, lafının arkasında durmak bu mu?