Bitmekte olan bu sezonu, Galatasaraylılar hep üzüntüyle hatırlayacaklar. Ne geçmişte, ne de gelecekte, bu kadar kolay ele geçecek şampiyonluğun gene bu kadar kolay kaybedilmesi asla olmayacaktır. Bunun suçlusu kim? Bence birinci derecede vurdumduymaz futbolcular, ikinci derecede ise göreve getirilen teknik adamlar. Yani Herr Skibbe ile Bay Bülent Korkmaz. Tabii babaları Kalli Feldkamp'ı da unutmamak lazım. Diyeceksiniz ki, "Polat yönetimi ile teknik kadronun bu 'unutulmaz sezonda' hiç mi suçu yok?" Aman efendim sorulur mu bu hiç. Bu iki "Herr ve Bay'ı" seçenlere "Bravo" denir mi. Elbette denmez. Ben bu işin günahını çeken milyonlarca taraftarı ayakta alkışlıyorum. Onlar kar, yağmur, çamur, gündüz gece demeden evinden cebinden arttırdıkları para ile hep şampiyonluk kovaladılar. Evet, fazla uzatmadan cezası bittiği için Ali Sami Yen'e kavuşan Galatasaray'ın Gençlerbirliği ile yaptığı maça dönelim.
Kewell kalitesini gösterdi Şaşılacak şey. En iyi kadro Galatasaray'da diyenler herhalde dünkü maçı seyretmiştir. İlk yarıda inanılmaz kötü bir futbol. Doğru dürüst bir pozisyon yok. Pas hatası var. Sadece Bilal'in bir şutu ve Sanctis'in bunu kurtarışı var. Anlayacağınız seyri bile ızdırap veren bir maç oldu bu devre. İkinci yarıya Gençlere oranla Galatasaray bir kademe daha iyi başlıyor. Kewell yüzde yüzlük bir gol kaçırıyor. Ama hatasını bir gol atıp, bir de Barış'ın golüne asistlik yapıp affettirerek alkışı alıyor. Galatasaray 2-0 olduktan bir gol yediama, galibiyetle hem puan, hem de Avrupa açısından rahatladı. Ancak uyaralım haftaya Beşiktaş maçına bu oyun yetmez.