Maçı izlerken inanın bana adım gibi biliyorum, Galatasaraylıların içi sızlamıştır. Bu takımın Avrupa'da tek bir şansı kalmış, o da Trabzon'u geçmek şartıyla UEFA Kupası'na ikinci takım olarak gitmek. Önce saate bakıyorum, oyunun 40. dakikası oynanıyor. Bu dakikaya kadar Galatasaray, küme düşmesi kesinleşen Hacettepe önünde hiç öyle Avrupa'yı düşünür hali yok. Koşuyorlar, paslaşıyorlar zar zor pozizyona giriyorlar ama gel gelelim gol yok. Atmak için güzel bir organizasyonu görmek mümkün değil. 40 dakikadan sonra iki takım biraz kıpırdıyor, gol pozisyonları da doğuyor ama gene de gol yok, yok, yok!
Yaser çok kaçırdı 40 dakikadan sonra olan pozisyonlar demiştik. Hacettepeli Ümit'in nefis kafa vuruşuna kaleci De Sanctis atladı, ancak topu elinden kaçırdı. Top direğe vurup tekrar kaleci Sanctis'in kucağına geldi. Aslında her topu iki taksitte tutan İtalyan kalecinin hatası az kaldı bir gole neden olacaktı. Bu kaçan golü Hacettepe için bir şanssızlıktı. Ardından Yaser'in yüzde yüzlük pozisyonunda, kaleye koruyan Hacettepe'nin 3. kalecisi bu golü önlerken alkış aldı. Baros'un kaçırdığı golden evvel 3 Galatasaraylı ofsayttaydı. Devre Patiyo'nun Galatasaray kalesi önünde topu havaya dikmesiyle 0-0 bitti. Devre arasında sahada koşup duran oyuncuları düşündüm. Öncelikle Kewell'in form grafiği çok düşük Lütfen oynar gibi gözüküyor. Yaser'in eline geçen en ciddi şansı iyi kullanamadığı da bir gerçek.
Ercüment süperdi De Sanctis kötüler arasında. Lincoln usulden koşuyor, oynar gözüküyor. Bunları düşünürken oyunun ikinci yarısı başladı. 57. dakikada Bülent hoca Yaser'i oyundan alıp Yerine Volkan'ı soktu ve onu beke çekti. Hakan Balta'yı da orta sahada görevlendirdi. Değişen tek şey bir dakika sonra gerçekleşti ve Patiyo Hacettepe'yi 1- 0 galip duruma geçirdi. Bu arada Hacettepe kalecisinin hakkını yemeyelim. Maç boyunca en az dört yüzde yüzlük golü başarıyla önledi. Hele Kewell'a karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü kurtarması ise alkışlıktı. Ve 90+3 te Galatasaray, İbrahim Şahin'in ikinci golü ile ağır bir darbe yedi: 2-0... Evet, bu maç için yazılacak son sözler bence şu olmalı: Tebrikler Cimbom!