Başkan Aziz Yıldırım'ın "3 yıl art arda şampiyonluk" sözünü hatırlıyorum, sonra takımın bugüne kadar yaptığı maçları şöyle bir gözden geçiriyorum ve sonuç üzücü... Bana güven vermiyor bu Fenerbahçe... Aziz başkanın şu sloganını da hatırlıyorum, şapkalara yazdığı en son Mehmet Topuz'a taktığı şapkanın üstünde yazdığı 'Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak' sloganı... Maalesef bu işler sadece şapka takmakla olmuyor... Ne acıdır ki bu takımda sadece Semih ve kaleci Volkan'dan başka gerçek Fenerbahçeli görmüyorum... Herkes profesyonel geçiniyor, milyon euro'lar kazanan maddiyatçı profesyoneller... Roberto Carlos gibi...
Tatile evlenmeye gittiği Brezilya'da çeşitli takımlara gidebileceğini açık seçik ilan eden Roberto Carlos gibi... "Benim talibim çok" rahatlığındaki bir futbolcu ne kadar Fenerbahçeli olabilir ve ne kadar sahada tekmeye kafa uzatabilir? Kampa bir hafta geç gelen kaptan Alex'in sakatlanmayı göze alıp canla başla mücadele etmesini ne kadar bekleyebiliriz? "Zico beni istiyor.. Moskova'da formam hazır" diyen ve bir ayak kırıklığı yaşayan Deivid'in sahada ne kadar savaşabileceğini bekliyoruz? İstikrarlı bir şekilde sakatlanan ve sezonun yarısını revirde geçiren Emre'den ve kendi ağzıyla "Artık son anlaşmamı yapıyorum" deyip istediği paraya imza atan, üç gün önce de "Bu harebe takımı ancak Daum toparlayabilir" demecini veren (Sanki kendisi o takımda değilmiş gibi) Selçuk'un performansı eskisinden ne kadar farklı olabilir?.. Yaptığı 100 ortadan 85'i tarlaya giden, hocaya kızıp Rusya'ya gidip imza atan, sonra pişman olup geri dönen gel git akıllı Önder Turacı'ya defansta ne kadar güvenebiliriz? Hazırlık maçlarında, çoluk çocuk takımlarından 6 gol yiyen yeni transferler Bilica ve Bekir bu yaştan sonra futbollarını ne kadar geliştirebilir? Beşiktaş'a giderken son anda Fenerbahçeli olan, vücudunun her yerini oya gibi işleten, sevgilisi ile mahalle ortasında aşk yaşayan Kazım Kazım'a "Biraz ciddiyet" diyebilir miyiz? Geldiği günden bu yana takımda adeta maskot haline getirilip, kişiliği kırılan Vederson mu sol şeridi kapatacak? Sezon içerisinde nadiren 'cin olup adam çarpan' ama daha çok kafası önde kendi kendine çalım atan Uğur Boral'a mı gönül bağlayalım?... "Artık büyük kulüplerde oynamak istiyorum" diyen ve kampa kendi belirlediği tarihte katılan Güiza mı bizi 3 yıl şampiyon yapacak? Takım kötü olduğu için göreve getirilen Daum'un daha ilk haftalarda "Bu takım bitmiş, benim bıraktığım takımdan eser yok" sözleri ne kadar tehlikeli futbolcuya ve kendisine muhtemel başarısızlıklar için zemin hazırlamış olmuyor mu? Biz ondan bu sözleri mi bekliyoruz, yoksa "Bomba gibi olacağız.. Fırtına gibi eseceğiz. Şampiyonluklara ve kupalara ambargo koyacağız" demesi gerekmiyor mu?... Anlatmak istediğim şu: Fenerbahçe bir çoğunun umurunda değil... Herkes sarı-lacivertli altın küpünden ne kadar tırtıklayacağıyla meşgul... Sadece Semih ve Volkan'ı bu futbolculardan ayırırım... Onların gerçek Fenerbahçeli olduğuna inanıyorum... Semih, eğer 'EUROGÖZ' olsaydı, yıllarca yedek kulübesinde sabırla beklemezdi... Fenerbahçeli olduğu için kaldı, oynadı, oynattı, kral da oldu, kaptan da.. Volkan, elini sallasa elli takıma imza atardı... Hiçbir teklife kanmayıp geldi imzasını attı, "En büyük Fenerbahçe" dedi.. Gerisi profesyonel yıldızlar topluluğu... Kazanacakları kadar kazanmışlar, atları da var katları da malikaneleri de milyonlarca EURO servetleri de... Ben bu takım icin savaşacak, kendi geleceği için canını dişine takacak, tekmeye kafa koyacak futbolculardan kurulu bir kadro kurulmasını beklerdim... Şunu biliyorum... Takım hazırlanıyor, maçlara yorgun çıkıyor... Daum bir sistem oturtmaya çalışıyor... Avrupa kupalarında ilerde çok daha zorlu rakiplerle yapacağımız maçlara doğru tam olarak hazır duruma geleceğiz... Bunlara eyvallah... Ancak işin bu tarafını da bilerek ve kabul ederek şunu söylüyorum; Takımın ateşi yok... Hepsi tok çocuklar... Ama biz başarıya açız... Umarım hepsi değişir ve bugünden sonra Fenerbahçeli olur... Yoksa sahadaki performanslarından daha çok değer verdikleri başarısı için boy boy reklam filmi çektikleri Fenercell değil Fenerhell (Hell=Cehennem) olacağız... Not: Gökhan Gönül hakkında neden bir şey yazmamış diyenler çıkabilir. Gerçek şudur ki onu yere göğe sığdıramadığım için konuya hiç dahil etmedim...
***
Voleybolda uçtuk, baskette sustuk! Mehmet Ali Aydınlar, şampiyon bayan voleybol takımını adeta yeniden yarattı... Müthiş transferler yaptı... Hem de sezon biter bitmez... Adeta ders verdi... Avrupa'da başarıyı hedefleyen ve müthiş bir operasyonla kısa sürede yeniden yaratılan Fenerbahçe Acıbadem takımının maçlarını büyük bir heyecanla bekliyorum... Ancak basketbol için aynı şeyi söyeleyemeyeceğim... Bogdan Tanjeviç'in hâlâ takımın başında olmasını hazmedemiyorum... NBA'deki gururumuz Mehmet Okur'u ve Fenerbahçe'yi final serisinde adeta tek başına yenen Kaya Peker'i, Milli Takım'a almayan bir hocaya saygı duymuyorum... Ülker grubundan takımı şaha kaldıracak transferleri ne zaman yapacağını merak ediyorum... Bu takımda serbest atış kullanamayan oyuncu istemiyorum... Final serisinde tel tel dökülen Semih'in, Savaş'ın, Ömer'in akibetini merak ediyorum... Bir türlü sakatlıktan kurtulamayan Giricek ve hâlâ takıma uyum sağlayaman Vidmar'ı daha ne kadar bekleyeceğiz, soruyorum? Son edindiğim bilgilere göre NBA patentli Greer oyun kurucu olarak transfer ediliyor... Oyun kurucu önemli, yapacağı asistlerle belki uzunları verimli kılar... Ama sadece Greer yeter mi? Koskocaman HAYIR...
***
Dos Santos ve Cristian neden korkutuyor?... Dünya futbol basınında da 'Süper transferler' olarak değerlendirilen iki yeni Sambacımız hakkında bir takım söylentiler var... Çok sayıda futbolsever ve yazarı korkutuyormuş bu transferler... Denir ki: "Bunlar ne zaman takıma uyum sağlayacak? Fenerbahçe geç kaldı." Ben aynı fikirde değilim... İki futbolcu şu anda Fenerbahçe'deki her futbolcudan daha hazır durumda... Çünkü Brezilya'da lig maçları oynanıyor... Takıma uyum sorunları da olmaz çünkü takımın yarısından fazlası Brezilyalı, adeta Brasilbahçe'yiz... Kaliteleri hakkında bir şey söylemek yanlış olur, ikisi de milli takımda oynamış... Aykut Kocaman'ın sözleri benim için yeterlidir... "Ben üç kez izledim ve kefilim" dediğine göre gönlüm rahat...
***
Kim kafa golü atacak? Kim topu tutacak? Alex ortalar, Carlos ortalar, Emre ortalar, Kazım ortalar, Dos Santos ortalar, Cristian ortalar, Gökhan Gönül ortalar, Uğur oynarsa ortalamaya çalışır, Önder ortalamasa iyi olur... Peki bu kadar ortaya kim kafayı vuracak? Son yıllardaki sıkıntımız bu değil mi... Uzun bir santrfora ekmek gibi su gibi ihtiyacımız yok mu? Hooijdonk gibi. Kenneth Anderson gibi bir golcüyü neden hâlâ almayız? Kapalı defans oynayan rakipleri nasıl aşacağız? Güiza'nın geçen sezonki performansı ortada, Semih'in sakatlıkları uzun sürüyor... Yol yakınken neden önlem almayız? Bu kadar yatırım, bu kadar transfer, bu kadar paralar harcamışken bu gerçeği neden görmeyiz? Bir başka önemli sorunumuz da kaleci... Volkan Demirel'in iyi bir yedeği yok. Volkan Babacan bu açığı kapatacak yetenekte değil, Yönetimde, Aykut Kocaman da ve Daum da Beşiktaş ile geçtiğimiz sezon oynadığımız kupa finalinin kasetini yeniden izlesin... Aragones'in, Volkan Babacan'ı oynatarak kupayı nasıl Beşiktaş'a hediye ettiğini hatırlasın...