Yaşayan bilir... Hem Trabzonspor ile büyümek, sevincini gözlerinde parıldatıp üzüntüsünü yüreğinde serinletmeye çalışmak, hem de Trabzonspor yorumculuğu yapmak kolay iş değildir. Yani, sıkıntılı dönem bizim için. İyi işler yapan, yoğun mesai vererek markaya büyük çıkış yaşatan yönetim, genel kurul kararı almışken hoca sorunu ve transfer açmazıyla da uğraşıyor. Dar zaman, zor dönem. Güneş Projesi dışında bir B planı oluşturmadan sezonu kapatmak affedilmez bir idari hatadır. Başkan Şener'in en çok da kendi hatası ve yönetim eksikliği nedeniyle doğan olumsuz ortamı kapris yaparak, rest çekerek, istifa tehdidinde bulunup olağanüstü kongre kararı alarak aşmaya çalışması da bu bin yılda antika olması gereken bir manevradır. Gelin görün ki Sadri Bey sempatik, karizmatik, medyada etkin, taraftarca sevilen bir değerdir. Normal şartlarda sezon başı ve içindeki artıları ile sezon sonundaki eksileri dengelenip sıfırdan başlaması gereken kongreye yine camianın gözdesi, seçimin favorisi etiketiyle yol almaktadır.
Trabzon'un zamanı az Şener'in yapısı bu... Değişmesi de artık zor. 15 yıl önce sonlanan ilk başkanlık döneminde de benzer bir tarz sergilediği biliniyor. Kendisi de en çok bu nedenle, önce başkanlığa aday olup sonra icracı asbaşkan pozisyonuna gelen Hacısalihoğlu ile çalışmayı koşul olarak sunmuştu camiaya, yoğun muhalefete karşın. Hayrettin bey iyi hazırlanmış, full time yöneticiliğe baş koymuş bir değerdi. Çok iyi şeyler yaptı ama birçok kişiyi de kırdığını öğrendik. İdarecilikte herkesi memnun etmek zordu. Herkesi kırmadıkça sorun yok gibiydi. Şimdi Trabzonspor'un zamanı az. Yeni bir başkan adayı ve ekip düşük olasılık. Şener ve Hacısalihoğlu, kendi aralarındaki sorunu da çözerek revize bir ekiple yola devam edecek gibi. Bunca lüzumsuz sıkıntının, bu kaosun iyi yanı, kongreden güven tazeleyerek çıkacak bir yönetimin sezon içinde rahat etmesi olabilir. Hepsi bir yana, kongrede bu yönetimin hatalarının mutlaka ama yapıcı dille seslendirilmesi, başkan ve ekibinin de olgunlukla ders çıkarmaları nihai kazanç olsun isterim. Birileri tam gün yüzüne çıkamamış başarılı icraatlarını anlatırken, diğerleri "transfermania" ile boşa giden 15 milyon TL'yi, Yanal'ı gönderip hocasız geçirilen zamanı, sarsılan itibarı soracak. Alınmak yok, birbirini kırmak hiç yok. Trabzonspor'a yakışan yapılacak. Şerden hayır doğurtulacak.