Beşiktaş bu kötü futbolu, sabaha kadar oynasa, inanın bana gol atamazdı. Kartal'ın ilk yarıda gol atması için bir mucize gerekti. Ya da topun bir Galatasaraylı'nın ayağına çarpıp kaleye girmesi ile mümkün olurdu. Nitekim de öyle oldu. Tello'nun kaleye kestiği topa Bobo kafa vurdu. Top, Mehmet Topal'ın ayağına çarptı ve gol oldu. Gol olan dakikaya kadar maçın mutlak hakimi Galatasaray'dı. Üstelik Baros'un vurduğu ve İbrahim Toraman'ın eline çarpan top penaltıydı, ne hikmetse hakem bunu es geçti. Baros'un Rüştü ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu Sabri'ye verip pozisyonu öldürdü. Aynı Baros 48. dakikada da Rüştü ile karşı karşıya kalıp topu kaleye atamamıştı.
Arda düştü, G.Saray bitti İlk yarıda Beşiktaş sahada yoktu. Ancak daha birinci dakika dolarken Sivok'un şutunu Sabri çizgi üstünden gol olurken çıkarttı. Beni şaşırtan Orkun'un kaleye alınmasıydı. Lincoln ise her zamanki gibi büyük maç problemi ile kulübü sıkıntıya sokmuştu. İkinci yarıya çok iyi başladı. Kewell'ın süper golü durumu 1-1 yaptı. Bu yarıda Galatasaray rakibinden gerçekten de daha iyi iken, Yusuf 59. dakikada çalım ata ata ceza sahası içine girip golü atıverdi. İkinci golden sonra Beşiktaş daha akıllı, Galatasaray ise hiç olmazsa bir puan alayım sevdası ile gol aramaya başladı. Galatasaray'da Arda en iyi oynayanlardan biriydi. Çok çalıştı. Ancak Arda'nın ikinci golden sonra oyundan düşmesi Galatasaray için kötü oldu. Sonuçta maç Beşiktaş'ı mutlu eden sonuçla kapandı.