Lig sonuncusu Hacettepe, Galatasaray'ı yenmiş. Beşiktaş'ın ensesinde hissetiği sarı-kırmızılı takımınr soğuk nefesini kesmiş.. Gaziantep, Trabzonspor'u 3-0 yenen lider Sivasspor'u 2-1 mağlup ederek altın tepside İnönü'ye baklava tadında üç göndermiş. Saha Beşiktaş'ın.. 12. adam tribünde beyazlar giyerek yerini almış... Rakibin dört önemli eksiği var.. Beşiktaş'ın ise sadece Nobre'si yok. Bir tarafta şampiyonluk hırsı, diğer tarafta büyük olmanın şanı. Aşağı yukarı topladığınızda yada sağdan sola, hep aynı sonuç çıkıyor: Beşiktaş bu maçı kazanmalı. Ama takımlar sahaya çıktığında görülüyorki siyah-beyazlı oyuncuların ayakları titriyor. Aşırısı stresli, gergin ve sahada ne yaptığını bilmeyen bir takım. Öyle ki çok şey yapmak isteyip de bunu eline yüzüne bulaştıran bir görüntü var sahada.
Yine kazanamaz İlk yarı aklımda kalan en önemli unsurlar, Rüştü'nün uzaktan atılan şutlarda yaptığı kurtarışlar, Güiza'nın golündeki hata ve Beşiktaş'ın şampiyonluktan uzak görüntüsüydü. İkinci yarı Holosko'nun enfes golünü görünce arkadaşları da durumlarını ve pozisyonlarını hatırlayacak diye düşündüm. Ancak ilk yarıya göre daha derli toplu oynamalarına ve daha agresif olmalarına rağmen üretken olamadılar. Bir dostumun, maçtan önce söylediği "Beşiktaş bu sezon büyük maç kazanamadı. Zirveye oynayan takımlara hep kaybetti. Yine kazanamaz" sözü aklıma geldi ve şu soruyu sormak şart oldu: Bu takım, bu kadar kötü Fener'i bile evinde yenemiyorsa, yarın Fortis Türkiye Kupası finalini ve G.Saray derbisini nasıl oynayıp kazanacak? Bu futbolla şampiyonluk gelir mi dersiniz?