Saçlarınıza sürdüğünüz 3 kiloluk biryantine itirazım yok, gençsiniz. Ama, eğer o saçların dibindeki her hücreden maç sırasında ter damlıyorsa... Ayak bileğinize yazdırdığınız dövmeye itiraz etmem, gençsiniz. Ama , eğer o bilekler sahada sizi rakip kaleye süratle götürebiliyorsa... Göbeğinize kadar açtığınız gömleğinizin altına taktığınız kolyenize itiraz etmem, gençsiniz. Ama, eğer yüreğiniz takımınızın rengi için sahada çarpıyorsa... Maçtan sonra Bağdat Caddesi'nde içtiğiniz biraya itiraz etmem, gençsiniz. Ama, eğer maçta koşmaktan 5 kilo kaybınız oluyorsa... Yanlış yaptığınız pas sonrası seyircinin ıslıklamasına isyanınıza itiraz etmem, gençsiniz. Ama , eğer sahada canınızı verecek kadar mücadeleniz oluyorsa... Aldığınız paranın 1 kuruşuna itirazım yok, hakkınızdır. Ama, eğer sarı-lacivert forma ile rakibin kramponuna kafanız gidiyorsa...
O FORMAYI TARİHE SORUN Sorun kendinize, dürüstçe ve ön yargısız Fenerli futbolcu arkadaşlar. Hangilerine ve ne kadar sahipsiniz? O forma ağırdır, aynen Galatasaray, aynen Beşiktaş forması gibi. Giymek için önce 'iyi insan' olmak gerekir. Rıdvan adamdı, Selçuk adamdı, Oğuz adamdı, Aykut adamdı. O nedenle hâlâ ceket iliklettiriyorlar. Ya siz? 'Dede' denen felaketin arkasına sığınarak mı kurtaracaksınız kendinizi? Kaldıramıyorsunuz bazılarınız geldiğiniz yeri. Sizin de suçunuz değil belki de yaşadığınız toplumda da var, sizin gibi, başka mesleklerden örnekleri. Ama bakın, Keita Barcelona'ya, Muntari İnter'e, Barzagli Wolfsburg'a, Berbatov Manchester United'a bu sene geldiler, takımları lider ve deliler gibi çalışıyorlar formaları için. Adam olan, elindeki değerin kıymetini bilir çünkü. Siz de bilin çocuklar! O forma , Zeki Rıza Sporel'in forması. O mu kim? Tarihe sorun! Fenerbahçe tarihine. Anlarsınız o zaman.