Mustafa Denizli'ye göre, bir baltaya sap olamayanlar, kendisine şanslı diyormuş. Denizli'yi usta olarak görenlerin. sapları da çoktur baltaları da, ama bana göre Mustafa Denizli çok şanslı. Yoksa sportmenliğe zerre kadar değer vermeden... Futbol ve teori üzerine hiçbir şey üretmeden, sadece bireysel beceriler ve "yama transferlerle" meseleyi halleden... Sahte övgülere pencerelerini açıp, kendilerini eleştiriden muaf tutanlar şanslı değilse... Ya imparatordur, ya da kral! Onların sahip oldukları saplar ve baltalar, çocuklarımızın bağrına indiği içindir ki. Onlar, sportmenliğin alnına konan sinekleri bile, o baltalarla öldürmek istedikleri içindir ki. Bizim ne o baltalara sap olma ihtimalimiz vardır. Ne de Mustafa Denizli gibi "anadan doğma talihli" olma şansımız!
Ağlak Güiza! Takım arkadaşları Güiza'ya, fıkra anlatmaktan niye vazgeçti. Herkes kahkahalarla gülerken, o ağladığı için...
Seçenlerin zarafeti 35 yaşındaki Ryan Giggs, İngiltere'de yılın futbolcusu seçildi. Seçenlerin zarif olduğu ülkelerde, seçilen de zariftir.
Üstüme vazife! Merak ediyorum! Eski futbolcu ve hakemler gazeteci ve yorumcu olabiliyor da... Her şeyi bilen gazeteciler, neden bir takıma teknik direktör olamıyor?
Deliller ortada Aziz Yıldırım, şampiyon olan bayan basketbolculara medya ilgi göstermiyor diye sitem ediyor. O değeri önce kendisi versin. Güiza'ya verdiği transfer parasının onda birini mesela.
Avrupa'nın büyük takımlarında, sarı kart gören futbolcu bin euro, kırmızı kart gören 3 bin euroyu yardım derneklerine bağışlıyor. Bizde rakibine kafa atanı bile, kulüpleri bağışlıyor. Peki sizler onları nasıl bağışlıyorsunuz? Bu kör ibadet nereye kadar?