Fenerbahçe derbisinde alınan büyük darbe sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı Galatasaray açısından bayağı ilginçti. Sarı-kırmızılı takım derbide 3 önemli oyuncusunu kaybetmiş, bunun yanı sıra şampiyonluk iddiasından biraz da uzaklaşmıştı. Belediyespor karşılaşmasıyla ya ümitlerini tamamen bitirecek ya da az da olsa "Şampiyonlukta ben de varım" diyebilecekti. Ancak ilk yarıda sahada öyle bir takım vardı ki bırakın şampiyonluğu sanki küme düşme hattında oynayan bir hava içindeydi. Ne yaptıkları belli değil. 3 pas yapamıyorlar, defansta bol bol açık veriyorlar.
Semih, aslan gibi oynadı Koskoca Galatasaray'ın ilk yarıda bir gol pozisyonu yok, olacak iş değil. Rakip takım forvetleri biraz dikkatli olsalar! Ama onlar da beceriksiz olunca ilk yarı golsüz sona erdi. İkinci yarıda bir şeyler değişir umudumuz vardı ama görüntü ilk yarıdan farksız oldu. Fırsatları yakalayan İstanbul Büyükşehir Belediyespor oldu, ama atamadılar. Bu arada oyuna 56. dakikada giren Nonda çok güzel getirdiği bir topu aynı güzellikte Baros'a asist yaparken, Çek futbolcu da ligde 19. golünü ağlara gönderdi. Galatasaray kötü oynadığı maçta golü bulunca oyunu daha da yavaşlattı. Çünkü bu galibiyet, az olan şampiyonluk ümitlerini sonraki maçlara taşıyabilecekti. Bu karşılaşmada genç Semih ilk defa 11'de forma giymesine rağmen aslan gibi oynadı. "Keşke Bülent hoca daha önceki maçlarda da cesaret edip onu oynatsaymış" dedik kendi kendimize. Bana göre gelecek sezon bu formayı çok rahat giyer.