Bir hakem ancak bu kadar kötü bir maç yönetebilir. Yıllarca birçok maç seyrettim, birçok hakem hataları gördüm ama böylesini ilk defa görüyorum. Selçuk Dereli için "Hata yaptı" diye yazarsam vicdanım sızlar, bana göre kasıt var. Ya da Dereli'nin hakemlikle ilgisi yok. Lincoln önünde indiriliyor penaltı vereceği yerde sarı kart gösteriyor. Sonrada fırsatını bulup 2. sarı karttan atıyor. Bu kadar olmaz, ayıptır! Nerdeyse Nonda'nın attığı golü bile iptal etmeyi düşündü. Ben Selçuk Dereli'den bir Türk gazetecisi olarak utandım. Sanıyorum maçtan sonra o da biraz utandıysa istifa eder. Maça geçersek... Hakan ısınırken sakatlanıyor, Skibbe yerine Mehmet Güven'i ilk 11'e koyuyor. Olacak iş değil. Volkan var orda, sen Mehmet Güven'i oynat, adaşı Mehmet Topal'ı defansın soluna koy. Bunun adı da acemilik! bu kafayla giderse Alman hoca önümüzdeki sezon bu takımın başında olmaz.
Alın terlerine yazık Sarı-kırmızılı futbolcular Selçuk Dereli ve Skibbe'ye rağmen ilk yarıda aslanlar gibi mücadele ettiler. Bu devrede Nonda ile bir de gol bulunca ilk yarıyı da önde kapattılar. İkinci yarı konuk takım beraberlik golü için gelmeye başladı, ama kalede Sanctis başarılı kurtarışları ile buna müsaade etmedi. Ancak dakikalar 90'ı gösterirken Mehmet Eren'in golüne engel olamayınca maçta eşitlik sağlandı. Yaklaşık 1 saatten fazla sahada 10 kişi mücadele eden ev sahibi takımın futbolcularına bu maç için söylenecek bir şey yok. Ellerinden geleni yaptılar. Ama maçın hakemini geçemediler. Bir de Skibbe'yi... Futbolcuların alın terine yazık oldu. Bu beraberlikle ligdeki işlerini biraz zora soktular ama daha çok maç var, onun için şampiyonluktan kopmuş değiller. Şimdi deplasmanda Antalya ile zorlu bir maç var. Arkasından UEFA Kupası'nda Bordeaux ile gerçekten çok zor geçecek bir karşılaşma... Umarım bu maçın moral bozukluğu, özellikle Avrupa kupası karşılaşmasına yansımaz.