Skibbe geç de olsa artık doğruları bulmaya başladı. Derbi de forvette Baros ile Nonda'yı birlikte oynatmak bence akıllı bir işti. Bu takım hücumu seviyor, 'defans yap' deseniz yapamaz, en iyisi bırakacaksınız saldırsın. Nitekim maç başlar başlamaz Beşiktaş'ın üstüne gitmeye başladılar. Maça 3-5-2 ile çıkan sarı-kırmızılılar 2-1 öne geçtikten sonra 4-4-2'ye döndüler. Barış takım öne geçince biraz daha geri çekildi. İlk yarıda galibiyete inanan takım ev sahibi gözükürken, özellikle Lincoln bir okestra şefi gibiydi. Sol kanatta oynayan Arda da hem ofansta hem defansta takımına çok faydalı işler yaptı. Bu karşılaşma da gösterdi ki bu takım Kewell'ı pek aramıyor. Özellikle Arda sol kanatta kesinlikle çok daha iyi bir performans sergiliyor. Ama Kewell olunca mecburen genelde sağ kanatta oynamaya mahkum oluyor. Arda'nın yaptırdığı penaltı ise adeta zeki ve kıvrak oluşunun eseriydi. Korkmadan rakibin üstüne gidiyor ve bire birlerde çok iyi adam geçebiliyor. Bu arada yine ilk yarıda Nonda gol atmadı ama çapraz koşular yaparak rakibi bir hayli hırpalayıp, Baros'un yükünü de hafifletti.
Rayına oturdu İkinci yarı sağanak yağmur ve gollerle başladı. Önce Delgado atıldı sonra Galatasaray Lincoln'un asisti ile topla buluşan Baros'un golüyle farkı ikiye çıkardı. Ama Beşiktaş 10 kişi de olsa maçı bırakma niyetinde değildi. Holosko ile farkı tekrar bire indirdi. Ama maçın yıldızı Lincoln rakip ceza sahası içinde indirilince maçın hakemi haklı olarak bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Takımın penaltıcısı Baros da 3. golünü rakip ağlara bıraktı. Sarıkırmızılıları yağmur ve çamur da durduramadı. Son haftalardaki çıkışlarının hakkını bu karşılaşmada da verdiler. Bu takım artık rayına oturdu. Skibbe de sonunda doğruları buldu. Bundan sonra hata yapmaz, G.Saray şampiyonluğa kadar gider.