Denizli'de hava güzel, saha güzel... Bu defa bahane yok. Şampiyonluğu isteyen takım her koşulda oynamalı o da ayrı bir konu. G.Saray'da sadece Lincoln'ün olmayışı sorun. Özellikle kapalı defanslara karşı yıldız futbolcu iyi bir çilingir ama yok. Skibbe, Denizlispor karşısında iyi bir 11 sahaya sürmüş. Özellikle ilk yarıda dörtlü defansın sağında oynayan Sabri de çoğu zaman kanattan ofansif yönünü fazla kullanınca, zaman zaman üçlü defansa döndüler. Meira, Sabri'nin açığını bu yarıda elinden geldiği kadar kapattı. Orta sahada Barış çok istekli ve savaşçı bir görüntü çizerken, bu yarıda Arda defansın solundaki Hakan'a fazla yardım etmeye çalışınca ortada fazla görünemedi. Bu arada iyi bir Nonda'nın bu takıma her zaman önemli katkıda bulunacağı maçın ilk yarısında açıkça göründü. Baros'un attığı golde katkısı çoktu.
Ayhan atılmak için uğraştı İkinci yarıya daha istekli başlayan ev sahibi takımdı ama gol yollarında fazla acemilik yapınca beraberlik golünü bulmakta zorlandı. Onlar zorlanınca sahanın en iyilerinden Nonda, gol atmanın çok zor olmadığını gösterdi. Bu golle, uzun süredir üzerinde oluşan baskıyı da atmış oldu. Golden hemen sonra oyundan alınmasına rağmen yüzünde mutluluk ve huzur vardı. Ama kaptan Ayhan ise ne hikmetse biraz gergindi. Adeta kırmızı karta davetiye çıkararak yavaş yavaş sonunu hazırladı ve oyundan atıldı. Skibbe onu değiştirmek istedi ama oyun durmayınca bu değişiklikten evvel kartı gördü ve Sivas'a karşı takımını yalnız bıraktı. Son olarak Servet bu takıma çok önemli katkılar yapıyor. Denizli karşısında sıfır hata ile oynadı. Lincoln'ün yokluğu ne kadar önemliyse, Servet'in bu maçtaki varlığı da o kadar önemliydi. Bu galibiyet, Galatasaray'a tam zamanında moral oldu.