Bu maçı alacağını düşündüm, 2. dakikada Carlos klasiğini görünce. Çünkü bu sezon ilk 10 dakikada gol attığı 9 maçı da kazanmıştı F.Bahçe. Emre'nin yokluğunda 2 savunma fonksiyonlu ön libero ile belki de iş zor olacakken gelen ilaçtı bu gol. Nitekim sonrasında sadece 1 pozisyon buldu. Ama ilk anlarda canlıydı F.Bahçe, diri idi. Aynen isimsiz kahraman Erhan hocanın Kocaeli'si gibi. 2takımın bir kaleden diğerine gitme süresi 10 saniye civarı idi. Yani maç, süratte Avrupa standardındaydı. Seyirci başlangıçta mutluydu, takımı itiyordu. Bu güç de Edu'ya bile 35 metreden vurduruyordu. Levent, ekstra oynayıp Sivas'ın hatasına düşmeden Alex'e göz kulak oluyor, kaçırdığı golde ise F.Bahçe taraftarı şükrediyordu. Tempo zevk vericiydi. Ama 20 ile 45 arası ise Kocaeli'ni seyretmeye başladık. "Bu takım bu futbolla düşerse yazık olur" dedirten, "Bu takımın bilimsel çalışan hocası Erhan Altın'ı seneye üst seviyede görmeliyiz" diye düşündüren futbolla. Kazım ve Uğur'la kanatsız oynayan, Gökhan ve Deniz ile ayakta kalan F.Bahçe'nin seyircisini ürküten dakikalardı bunlar.
Türkiye Kupası kaldı Emre'nin görevi, orta alandan takımı öne taşımaktı. O olmayınca F.Bahçe, Alex'i bu işi yapmak için geri çağırıyor, bu sefer de ilerde çoğalamıyordu. İkinci yarı başlarken Kazım'la Uğur'un kanatlarını değiştirme fantezisi, eğer sakat olmamasına rağmen çıkarılmışsa Selçuk- Josico değişikliği ile Aragonesel bir komikliğe dönüşüyor, benim de fikrim sabitleşiyordu: "Takım şampiyon da olsa bu hoca gitmeli." Kazım'a annesi bile tahammül edemezdi bu haliyle ama Dedeediyordu. Kocaeli golleri kaçırırken, seyirci daralırken, Güiza oyuna giriyor ama Kocaeli her alanda pres yapınca F.Bahçe çıkamıyor, Semih ve Güiza çift oynamanın zevkine varamıyordu. Duran topa ve süper oynayan Volkan'a sarılmıştı F.Bahçe "Biriyle atarım, öbürüyle tutarım" diye. Ama ben F.Bahçe'nin bu sahada Avrupa maçlarında bile bu kadar ezildiğini görmemiştim. Kazım'ı yuhalatacak kadar oynatan Dede'nin, 2. yarıda takımını rakip kaleye duran top dışında nerede ise bir kez bile götüremeyen sistem saçmalıkları daha ne kadar sürecekti ki? "Futbolun adaleti olmaz" derler ama oldu ve Moreira ofsayttan golü attı, büyü bitti ve Fener'e de aylardır yazdığım gibi Türkiye Kupası'na asılmak kaldı...