Fenerbahçe, ligin güçlü takımlarından Sivasspor'u 3 gün içinde ikinci kez mağlup etti. Kazanmasından daha da önemlisi oyun anlamında rakibine büyük bir üstünlük sağladı. Kupa maçlarında kendi sahanda gol yememek çok önemli. Fenerbahçe bulduğu pozisyonların yanında Sivas'a da çok az pozisyon verdi. Bilica'nın olağaüstü frikiği olmasa tur belki de yüzde yüz garantiydi. Fenerbahçe'nin bu son iki maçtaki futbolu taraftarlarını son derece ümitlendirdi. Burada asıl konu deplasmanlarda aynı futbolun devam edip etmeyeceği. Kayseri karşılaşması bu anlamda son derece önemli. Fenerbahçe'nin iyi futbolunda iki oyuncu ön plana çıkıyor. Bunlardan biri Emre, diğeri de Gökhan Gönül. Emre üst üste maçlar oynadıkça eski günlerine geri dönmeye başladı. Kuvvetli ve sağlıklı bir Emre, futbolu iki yönlü de oynayabilmesi açısından çok önemli bir isim. Ben sezon başından beri iddia ediyorum, Emre sağlıklı kaldığı takdirde Aurelio'yu bile aratmayacak. Çünkü hücum özellikleri ondan çok daha fazla. Gökhan Gönül ise hakikaten olağanüstü bir futbolcu. 90 dakika boyunca sınırsız kanat bindirmeleri yapıyor ve insanlar onu izlerken yoruluyor.
Doğru hamleler Semih'in takıma girmesinin de Alex'i rahatlattığı bir gerçek. Bu ikili kısa pas alışverişleriyle çok etkili hücumlar gerçekleştirebiliyor. Aragones'in son yarım saat Güiza'yı da bu ikiliyle beraber kullanması son derece yerinde bir hamleydi. Maçın başında değil ama son yarım saatte bu üçlü yan yana oynayabilir. Carlos ile Deniz sahanın Fenerbahçe adına kötüleriydi. Deniz attığı golden sonra biraz daha morallendi. Sonuç olarak bu skor Fenerbahçe'nin turu geçmesi için yeterli. G.Saray'ın aynı Sivasspor karşısında aldığı sonuçlar düşünüldüğünde Fenerbahçe'nin iki maçta bulduğu 7 golle rakibini yenmesi takım için önemli bir özgüven oldu.