Türkiye'de böyle sahaların olması beni her zaman çok üzer. Konya Atatürk Stadı'nın zemini içler acısı. Üstelik bu maçta yağış da yoktu. Yağışlı bir havada bu sahada değil top oynamak, yürünmez bile. Transferlerde harcanan para da Avrupa kulüplerin pek de altında değil ama tesisler açısından onlarla aramızda uçurumlar var. Yani buna üzülmemek elde değil. Maça gelince... Sarı-kırmızılı takım için çok zor geçeceği kesindi. 3 puan dışında her şey onları şampiyonluk iddiasından uzaklaştıracaktı. Bordeaux maçının 11'inden sadece Mehmet Topal'ın yerine Kewell ile maça başlayan Galatasaray, ilk dakikalarda ev sahibi takımın baskısı ile karşılaştı. Daha karşılaşmanın başında klasik defans hatasından tecrübeli Veysel iyi yararlanamayınca mutlak bir golü de kaçırmış oldular. Ama bu yarıda Konyaspor defansının hatasını Arda Turan affetmedi ve sarı-kırmızılılar ummadıkları anda 1-0 öne geçtiler.
Korkmaz iyi başladı Zaten ilk yarı boyunca Galatasaray'ın doğru dürüst gol pozisyonu olmadı. Çünkü zeminin kayganlığından bu yarıda ayakta durmayı pek beceremediler. İkinci yarıya Baros'un yerine Ümit'le başlayan Bülent Korkmaz, forvete canlılık katmak isterken ilk dakikalarda da bu canlılık fark edildi. Ancak 65. dakikadan sonra Bordeaux maçının yorgunluğu kendini göstermeye başlayınca ev sahibi takımın atakları gelmeye başladı. Bu ataklar pek etkili olamazken açık oynadıkları için zaman zaman defansta açık verdiler. Ama Galatasaray'da bunları değerlendirecek güç olmayınca, skorda bir türlü değişiklik yaşanmadı. Bülent Korkmaz, Bordeaux karşılaşması ile ilk galibiyetini Avrupa karşılaşmasında alırken, Konyaspor maçında da ilk çıktığı lig maçından galibiyetle ayrılıp iyi bir başlangıç yapmış oldu.