Bir teknik adam düşünün; işler kötü giderken nereden kaynaklandığının farkında olamıyor! Aragones değişiklikler yapıyor. Sol çizgide oynayan Uğur Boral'ı çıkartıyor, sol çizgide oynayan Vederson'u alıyor. Sağ çizgide oynayan Deivid'i çıkartıyor, sağ çizgide oynayan Gökhan Emreciksin'i alıyor. Acaba neyi değiştirmeyi planlıyor? Sezon başından beri diyoruz ki; şu forvette biraz kalabalıklık yarat. Bunu Mustafa Denizli'ye de söyledik. İşte son maçta Bobo ve Nobre'yi ilk 11'de oynattı, istediğini aldı. Ersun Yanal sezon başından beri Gökhan ve Umut'la bu işi yapıyor ve liderliği koruyordu. Umut'un olmadığı maçta sahasında Denizli'ye 2-0 mağlup oldu. Bülent Uygun, Sivas'ta bu işi Mehmet Yıldız'la Kamanan'la, Balili ile yapıyor, hala lider. Ama Aragones bunu bir türlü uygulayamadı. Deplasmanlarda en fazla puan kaybeden bir teknik adam olarak Fenerbahçe tarihine geçti. Çünkü korkak. Çünkü pasif. Çünkü Fenerbahçe'yi bilmiyor, Fenerbahçe'yi tanımıyor, Fenerbahçe'yi küçük görüyor. Alex ile Semih'in çok iyi anlaşmasını geçen haftaya kadar göremeyen Aragones, onların yanına yardımcı göndermeyi akıl edemiyor. Geçen hafta lig sonuncusu Hacettepe karşısında alınan galibiyetin bir kıstas olmayacağını söylemiştik. Dün çıkan kadro, doğrudur. Geçen hafta 7 atmış takımın hepsi sahadaydı. Bir tek sağ kanatta Ali Bilgin'in yerine Gökhan Gönül vardı, bu da doğruydu. Ama doğru olmayan yine çok erken yenilen golün üstüne Fenerbahçe'nin kendisinden zayıf rakibine karşı üstünlük kuramayışıydı. Tek santrfor düzeninde Güiza'yı yerden yere vururken Semih'i yüceltenler bu işin futbol taktiğiyle ilgisi olduğunu artık öğrensinler. Aragones bu takım için iyi seçilmiş bir hoca değildir. Sevgili Ali Koç, "İki yıl onunla beraberiz" cümlesini kesinlikle bir daha düşünmeli. Çünkü milyonlarca F.Bahçeli kan ağlıyor. Deplasmanlarda alınan anormal sonuçlardan sonra dünkü yenilgi de bana gayet normal geldi.