Yardımlara devam "Fenerbahçe'yi tanımak için çaba göstermeyen ve yardım almayan Aragones, Hacettepe maçında yaptığı doğruları sürdürmek zorunda"
Şu bir gerçek ki Aragones geldiği günden beri F.Bahçe'yi tanımak için çaba sarfetmemiştir. Yardımcı olmak isteyenlere kapısını kapamıştır. Kendi doğrularının yanına ülkemiz ve F.Bahçe doğrularını koymak için de çalışmamıştır. Takımını, Avrupa şampiyonu yapan bir teknik adam burnunun büyüklüğüyle, F.Bahçe'yi küçük görmüştür. Şampiyon olan İspanya'nın finaldeki rakibi belki de biz olacaktık. Aragones mutlaka bütün maçları takip etti. Peki bizi yarı finale kadar taşıyan golleri atan Semih'i neden hep yanında oturttu. Alex-Semih ikilisinin ülkemizin en iyi anlaşan ikilisi olduğunu bütün teknik adamların hepsi çok iyi bilir. Belediye maçında rakip 10 kişi kalmışken, Semih'i oyuna sokup aynı anda Güiza ile Alex'i oyundan çıkaracak bir teknik adamı mümkün değil bulamazsınız! Ümit Milli Takımımızın gol makinası İlhan Parlak da bitmek üzere. Son maçta iki gol atan Semih ile yer değiştirmesi garibime gitti. Sürekli savunmayı sağlama almayı şiar edinen bir felsefeye sahip Aragones'in, Gökhan Gönül'ün yerine Ali Bilgin'i koyması da beni düşündürdü. Nihayet doğru hamleler yapılıyordu. A.Gücü'nden gelen Gökhan'a 'toy' futbolcu muamelesi yapıp, 18'e almayan Aragones, son maçta ona da şans tanıdı. Şimdi elimizdekilere bakalım. 1. Alex-Semih ayrılmadı. 2. İlhan nihayet kazanılmaya çalışılıyor. 3. Ali Bilgin (Sağ bekte) ile ofansif bir yapı tercih ediliyor. 4. Gökhan Emreciksin düşünülmeye başlandı. Bakıyoruz ki yukarıdaki maddelerin Aragones'in şu ana kadar yaptıklarıyla ilgisi yoktur. Bu işe belki yöneticiler, belki futbolcular, belki de bizler, kim karıştıysa Allah razı olsun. F.Bahçe, kendisini tanımayan bir kişiye sorgusuz sualsiz emanet edilemeyecek kadar büyük bir kulüptür.