Hata nerede? Aragones'in düşüncesi sadece hayal. Hastalığın yeri belli, tedavisi de kolay. Bakalım inat devam edecek mi!
Beni takip edenler bilirler, hiçbir zaman kelle avcısı olmamışımdır. Futbolculara ve özellikle teknik adamlara zaman tanınmasından yanayımdır, sabırlıyımdır. Mesela Zico'nun arkasında duran çok az kişiden biri de bendim. Aynı hani " futbolcu değil" dedikleri Deivid'in arkasında durduğum gibi... Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama Aragones'in yaptığı temel yanlışlar ve bunlardan geri dönmemesi beni de bir noktaya getirmiş durumda. İlk önce şunu söylemeliyim: Sezon başında yönetim, Fenerbahçe medyasının yüzde 98'inin istediklerini hayata geçirdi. Ne diyorlardı ne yapılmış? 1- Zico futboldan anlamıyor, mutlaka gitmeli. Gönderildi. Yerine de son Avrupa şampiyonunun teknik direktörü getirildi. 2- Kezman kesinlikle satılmalı, iyi bir forvet alınmalı. O da satıldı. Yerine de İspanya gol kralı ve milli takım futbolcusu alındı. O dönemlerde eleştirilen tek nokta miktardı. Bu transferler ayakta alkışlanıyordu. Ayrılan Aurelio'nun yerine de Emre ve Josico alındı. Yani geçen seneki takım, kuvvetli takviyelerle daha da güçlendirilmiş oldu. Şimdi soru şu: Peki nasıl oluyor da işler bu sene böyle kötü gidiyor? Deplasmanlarda çekilen sıkıntılar, Kadıköy'e de taşınmış durumda. Aragones diyor ki: Top bizde kalmalı, kendi yarı sahamızda paslaşalım, rakibi üstümüze çekelim, sonra uzun toplarla Güiza'yı kaçıralım. İstenilen sadece bu. Ben de diyorum ki: Bunlar sadece hayal! Çünkü Fenerbahçe'nin karşısındaki rakipler, sen kendi sahanda top çevirirken mümkün değil üstüne gelmezler. Zaten beraberliğe dünden razılar. O yüzden Güiza'ya atılan toplar, kontratak olamıyor. Gerideki 3-4 savunma oyuncusu tarafından rahatlıkla uzaklaştırılıyor. Böylece takım pozisyon bulmakta zorlanıyor. Kilidi açacak çilingir Semih de kulübede oturunca tahammül sınırları aşılıyor. İşte olayın kısa özeti bu kadar. Hastalığın nerede olduğu belli, tedaviyi yapmak da çok kolay. Bakalım 'inat' devam edecek mi?