Yusuf transferiyle birlikte bu futbolcunun, Beşiktaş'a şampiyonluk yolunda ne ölçüde bir katkıda bulunabileceği merakla konuşulmasının yanı sıra aynı bölgenin oyuncusu Delgado ile karşılaştırması yapılmasına da başlandı. İki yıldız futbolcu arasında benzerlikten çok, farklılıkları fazla. Delgado da Yusuf da 'hücum' oyununu seven, ama fizik güç yetersizliğinden rakipleriyle kora kor mücadele edemeyen, rakip kovalayamayan yapıda. Yusuf, Delgado'nun tersine takıma "liderlik" yapabilecek özelliğe sahip. Delgado'nun üstün özelliği ise frikik atışlarında gol becerisinin yüksek olması. İki futbolcunun da taşıdığı benzer yanlışları oyunun temposunu ağırlaştıran "topu ayaktan çıkarma" yavaşlığı. İkilinin bu kusuru, hücumda süratle çoğalmayı engelleyecektir. Yusuf'la birlikte araya atılacak toplarla Nobre, Bobo ve Holosko daha çok gol pozisyonuna girebileceklerdir.
Hesaplar tutmayabilir Kaleye driplingle gitmeyi seven Delgado, "bencil" olduğu için öndeki forvet oyuncuları pozisyona girmekte zorlanıyorlar. Yusuf'un, Delgado'dan estetik olarak farklılığı adam eksiltmelerdeki çalım ve hareketlerinin, izleyene keyif veren şıklıkta olması. Denizli'nin, sakatlığı uzun sürecek Delgado'ya alternatif olarak Yusuf'u aldırması, akıllıca bir karardır. Ancak bu transfer, orta sahadaki sorunu ortadan kaldırmaya yetmiyor. Yusuf ya da Delgado'nun arkasında mutlaka savunma yönü de güçlü, hücum organizasyonuna katkı yapılabilecek, 100'üncü yıl (2002-2003) şampiyonluğunda önemli payları olan emekçilerden Tayfur ve Giunti kalitesinde yeni bir "ön libero" gerekli. Cisse, bunu beceremediği, Uğur İnceman da bu nedenle verilen şansı iyi kullanamadığı için Yusuf transferi, Denizli'nin ısrarla ve büyük inançla ağzından düşürmediği "şampiyonluk" iddiasını gerçekleştirmeye yetmeyecektir!