Fotomaç takım posterleri-takvimleri hazırlıyor tek sayfalık. Yeniden 1970'lere 80'lere döndük o fotoğraflarda. İnceciliği sever bizim futbol izleyicisi. İnce topçuları sever. Ben severim en azından... Almış topu adamı sağdan sola yatırmış, yok sağa bakıp topu sola atmış... Güzel hareketler bunlar. Ya da basmış adamın yanından hızla geçivermiş. Rıdvan'ı, Feyyaz'ı hatırlarım böyle durumlarda. Mesela Rıdvan'ın fi tarihte altı kişiyi yatırıp kaldırıp geçip kaleci Zafer'in ayağının dibinden ve ceza sahası yayının üzerinden Altay'a attığı golü hatırlarım. Azaldı böyle hareketler ligimizde. Göstere göstere adam geçmek... Bir de böyle bir terim vardı eskiden. Arda belki bu tanıma denk düşüyor biraz. Sağından atıp solundan geçmek? Böylesi de vardı elbette. Rüzgarın oğlu denirdi süratli adamlara. Biraz ağır biraz göbekli adamlara; gölgede oynuyor... Aaah Sergen ve tabii ki Tugay. Zevk işiydi futbol geçmişte. Henüz paranın saltanatı kramponlara ağırlık olarak kurulmamışken. Ve Hagi'ye bin selam...
71.5 dakikaya 1 gol Böyle göz zevki veren adam sayısı azaldı gerçekten. Ama bu seneki Galatasaray kadrosunun Lincoln'ü, Kewell'ı, Baros'u bir başka gerçekten. Özellikle Baros. Tren gibi geçiyor Çek topçu rakiplerinin yanından. Rıdvan'ı ve Feyyaz'ı anımsamamak elde değil. Topla buluştuğu andaki sürati başını dönderiyor izleyenlerin. Çek topçu biraz daha disiplinli asılıyor hayata. Belli ki iyi çalışıyor, kariyerini parlatmak istiyor. Hafif omuzları kaldırıyor, parmak uçlarında dikiliyor biraz. Sağlı sollu topu okşamaya başlıyor ya bayılıyorum kamikazeler gibi ceza sahası içindeki atraktif hallerine... Önüne uzunlamasına, koşuyoluna atılacak bütün toplarda en etkili isim o olacak hem takımında hem ligde. 16 haftalık periyoda 14 gol birden sığdırdı. Sahada kaldığı her 71.5 dakikaya 1 gol sığdırmayı başardı. 4'ü 90'ar dakika olmak üzere 14 maçta forma giydi, sahada toplam 1002 dakika kaldı. Onun skor ürettiği maçlardan yalnızca birini kaybetti Cimbom. Futbolun rakamları da ondan yana. Şimdi Baros'u izliyoruz. Bir tepeyi aştıktan sonra karşımıza deniz çıkarsa şaşırmamış gibi yaparak.