Lig şampiyonlukları, Türkiye Kupaları, UEFA, Süper Kupa... Bir kulüp ve külüp yönetimi ne ister takımından? Bu ve benzer başarılar değil mi? Başarılarla anılmak güzel ebette ki... İyi anlar yaşatmak takımın taraftarlarına, iyi bir takımı hatırlamak kadrosundaki futbolcular miadını doldurduğunda. Önemli şeyler bunlar. İyi anımsamak ne kadar önemliyse bir futbolcu için de iyi anımsanmak o kadar önemli işte. Kim bir Metin Oktay olmak istemez? Ya da başka bir deyişle onun gibi şarkılara marşlara yazılmak? Yalnız G.Saray'ın miadını doldurmuş ya da öyle olduğunu düşündüğü futbolcularıyla bir problemi var. Ya da hep problemi var diyelim. Sayalım mı şöyle; -unutmadan Metin Oktay'la bile problemi hem de derin problemleri oldu G.Saray'ın- Tanju, Arif, Okan, Bülent Korkmaz, Hakan Şükür... Kalış ve gidiş biçimlerinde hep bir sıkıntı... En yakından başlayalım. Hakan nasıl ayrıldı? Ayrılırkenki sıkıntıları bir hatırlayalım hele? Emre, Okan kopuşları! Tugay; -alemin gördüğü göreceği en ince topçulardan biriydi o- şimdi yadelerde kaptanlık yapıyor 40'ına merdiven dayamışken. Kimler gelip geçmiş o kadrolardan kimler...
Ümit'e reva görülen Eski futbolcu eskimiş kilimi değildir bir kulübün. Nişanesidir olsa olsa. Armadasına leke düşürmemiş her topçu o kulübün yapı taşıdır. Beğenin beğenmeyin durum böyle. Onlar görevlerini devreden yöneticiler gibi olamazlar. Son olay da Ümit Karan mevzusudur. Geçen gün maçtan çıktıktan sonra oyundan alınışına tepkiliydi Ümit. İlerinin Türkiye'deki efektif elemanlarından biriyle kurulan ilişkinin biçimine bakar mısınız? Bıraktık, sattık, takas edeceğiz açıklamaları arasında isyan ediyor Ümit. Kurumsalık burada devreye giriyor işte. Oyuncu öncelikle sizin çağı yakaladığınıza inanmalı sizin ona inancınızdan önce. Çünkü saha içi yani dünyanın gözü onların üzerinde. Vitrininiz kurduğunuz shoplar değil onlardır. Adnan Polat bütün eski futbolcularla bir yemekli toplantı düşünüyormuş. Bakın geçenlerde Di Stefano'nun Real Madrid formasını giyişinin 50. küsur yılı kutlandı. Siz Metin Oktay ya da Hakan Şükür için ne yapıyorsunuz? Ya da Bülent Korkmaz? Onlar adam değiller miydi? Peki bunca yıl o forma nasıl tutuldu onların üzerinde? Ahde vefa ne demek peki?