Doyumsuz işler yapıyor Lincoln. O ters tarafa bakıp topu ve leşi diğer tarafa salmaları, rakip arkasındayken duvar olup arkadaşına ayağının yan tarafıyla bıraktığı paslar, boş alanları değerlendirirken yaptıkları... İyi işler gerçekten. "Çok güzel hareketler bunlar" diyeyim. Ama işin bir yanı var ki o gol sonrası halleri, Hacettepe Teknik Direktörü Erdoğan Arıca'nın hırsından üzerine yürüdüğü an... Bunlar iyi şeyler değil işte. Arıca Lincoln'ün maçın boş anlarını değerlendirme biçimine kızmış sahaya girip, Brezilyalının üzerine yürümüştü. Bizim mağlubiyeti kabullenme biçimimizde bir gariplik var biliyorum. Galibiyeti yaşama biçimimizde olduğu gibi ama. Ne Arıca'nın, ne Lincoln'ün yaptığı doğru. Olay mahalline gidelim... Hacettepespor oyuncu kaybına uğramış, yani eksik oynuyor. Lincoln'ün bu eksiklikten yararlanıp rakibini küçük düşürücü 'hareket çektiğini' iddia ediyordu deneyimli teknik adam. Ne yapmıştı Lincoln? Üzerinde pres kalmadığını görünce boş alanda topla lüzumundan fazla ve "artistçe" oynamıştı. Tabii ki bu kabul edilemez bir şeydi. Tamam ama karşı çıkış tavrı bu olmamalı.
Konca'yı hatırlatsaydı Arıca maç sonrası bir toplantı düzenlese ve şu olayı anlatsaydı; 1960'lar... Eskişehir-Galatasaray maçı oynanıyor. Ender Konca ESES'lerin acar açığı. Karşısındakilerle bir oynuyor ama eh. Bacak arası atıyor, sağa yatırıp soldan geçiyor. Karşısına kim gelse dönüp, dönüp basıyor çalımı. Maç sonrası babasının yanına gidiyor Konca. Daha söze başlamadan babası basıyor tokadı genç futbolcuya. Sonra da gürlüyor: "Karşındaki adam da bundan ekmek yiyor. Utanmıyor musun onlarla alay edermişçesine top oynamaya? Yıkıl!" Keşke bunu anlatsaydı. Hep anlattım, hep anlatırım ve anlatıp-dinleyip- yazmaktan büyük zevk alırım. Bir maçtan sonra Kral'ı, Metin Oktay'ı tutmuş gazeteciler soruyor: "O kadar tekme yedin. Yerlerde süründün bir kez bile kafanı çevirip bakmadın vuranlara!" "Eee" demiş Kral "Tanıdık çıkar şimdi o arkadaş. Hem o hem ben mahcup olmayalım!" Kral'ın sözleri içimizin bayraklarıdır bizim. Böyle kült bir tavrın ve futbolcuların izleyicisi olduk yıllardır. İnsan gerçekten "oyunun güzelliğine hürmeten" bir şeyler bekliyor izlediği topçulardan. Şimdi birileri çıkıp, "Bu iş şov işidir" demeye getirmesin. Ama böyle diyenler haklılar belki. Yıldızlara artık 'star' deniyor günümüzde. Ben yine de yerdeki yıldızları yakama takıyorum. Gökyüzüne yükselip bir gecede yere düşen starlara inat.